Dolar 34,2665
Euro 37,6295
Altın 2.915,03
BİST 9.109,34
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 24°C
Az Bulutlu
İstanbul
24°C
Az Bulutlu
Pts 26°C
Sal 25°C
Çar 26°C
Per 26°C

Ulaştırma Memur-Sen Genel Başkanı Cankesen Açıklaması

Ulaştırma Memur-Sen Genel Başkanı Cankesen Açıklaması
1 Mart 2014 22:50 | Son Güncellenme: 29 Mayıs 2014 22:54
1.161

Vefakar ve cefakar demiryolu çalışanlarının 50 yılın mağduriyetinden kurtulması lazım.Biz aynı fedakarlıkla hizmetimize kesintisiz devam edeceğiz, sonuna kadar yapacağız ama hakkımızı da alacağız” “Ülkemizin en ücra noktasında havaalanı olmasını isteriz ancak Devlet Hava Meydanları ve Devlet Demiryolları eleman açısından alarm vermektedir.

Memur-Sen Konfederasyonu’na bağlı Ulaştırma Çalışanları Memur Sendikası (Ulaştırma Memur-Sen) Genel Başkanı Can Cankesen, “Vefakar ve cefakar demiryolu çalışanlarının 50 yılın mağduriyetinden kurtulması lazım. Biz aynı fedakarlıkla hizmetimize kesintisiz devam edeceğiz, sonuna kadar yapacağız ama hakkımızı da alacağız” dedi. 

Cankesen, bir programa katılmak için geldiği Eskişehir’de AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir ülkenin gelişmişliğini anlamak için öncelikle ulaşım modlarına bakmak gerektiğini belirterek, 2002 yılından itibaren ülkemizdeki ulaşım modlarının geliştiğini ve bu gelişimin Türkiye’ye güç kattığını bildirdi. 

Cankesen, Yüksek Hızlı Trenler ve sayısı 52’ye ulaşan hava limanlarıyla Türkiye’nin son 10 yılda atılım yaptığına dikkati çekerek, “Siyaset, sıcak baktığı için bu yatırımlar başladı. Başbakanımızın ‘Turgut Özal, otoyollarla anılıyor, bende demiryollarıyla anılmak istiyorum’ demesi biz, demiryolu çalışanları için onur ve gurur kaynağıdır” diye konuştu. 

Demiryolu çalışanlarının 1950 yılından itibaren unutulduğunu ve ücretlerinin geri kaldığını savunan Cankesen, şunları kaydetti:

“Yüksek Hızlı Tren (YHT) çok güzel, 1.5 satte gidiyoruz ama bizim için birşey değişmedi. Hızlı tren geldi ama çalışanların ücretlerinde bir artış olmadı. Tek avantajı vakit ancak bu vakti sağlayan çalışanların da emeğinin bir karşılığı olmalı. Emeğimizin karşılığını istiyoruz. Demiryolu çalışanlarının da kazançlı duruma geçmesi lazım ki sizlere hizmet verirken, sizi 1.5 saatte Ankara’ya götürürken daha zevkle ve mutlu götürelim, evimizdeki çocuğumuzun istediği ekmeğin, okul parasının derdine düşmeyelim. Sonuçta maddi sıkıntılardan arınırsak, daha iyi hizmet vereceğimize inanıyoruz. Vefakar ve cefakar demiryolu çalışanlarının 50 yılın mağduriyetinden kurtulması lazım. Biz aynı fedakarlıkla hizmetimize kesintisiz devam edeceğiz, sonuna kadar yapacağız ama hakkımızı da alacağız. Bunun ötesi, berisi yok. ” 

Yüksek Planlama Kurulunun ücret skalasıyla ilgili aldığı kararlardan dolayı da demiryolu çalışanlarının mağdur edildiğini öne süren Cankesen, bu sorunun çözülmesi gerektiğini, toplu görüşme masasında dile getirdiklerini belirtti. 

 “Hükümet demiryollarını DHMİ modeline benzetme çabası içindedir”

Demiryolu çalışanlarıyla ilgili bir diğer gelişmenin “Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun”un 1 Mayıs 2013’te yürürlüğe girmesiyle ilgili olduğunu ve yeniden yapılanma çalışmalarına başlandığını vurgulayan Cankesen, şöyle konuştu:

“Kanunun içeriği, üçüncü şahısların gelip, demiryollarında vagon, makine alıp, taşımacılık yapmasına imkan sağlanmasını öngörüyor. Demiryolarının halka açılması da diyebiliriz. Aynı Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) gibi düşünebilirsiniz. Burada seyrüsefer kısmıyla, işletme kısmı ayrılmış vaziyette. Hükümetin tasarrufu da bu yöndedir. Demiryollarını DHMİ modeline benzetme çabası içindedir.” 

Geçiş süreçlerinin sıkıntılı olduğunu aktaran Cankesen, özellikle “iş güvenliği” konusunu önemsediklerini ve bu konuda hiçbir sıkıntı yaşanmadığını bildirdi.

Kanuna ilişkin detayları anlatan Cankesen, şöyle devam etti:

“Kanun Mayıs’tan itibaren yürürlükte ve yeniden yapılandırma çalışmalarına başlandı. Bu yılın sonunda TCDD, bir ana gövde, bir de TCDD Taşımacılık olmak üzere ikiye ayrılacak. TCDD taşımacılıkta seyrüsefer hizmetleri yürütülecek, bizim 8-10 bin arkadaşımız belki bu birime geçecek. TCDD ana gövdede kalan arkadaşlarımızın da zorluk yaşamaması adına düzenlemeler yapıldı. Sendikamızın müdahalesi sonucunda her bir arkadaşımızın, kendi ilinde kalmasını sağladık. Hiçbir çalışanımızı ilden ile göndererek mağdur etmedik. Her ne kadar rakiplerimiz buna ‘Özelleştirme’ dese de biz ‘serbestleştirme’ dedik. Sonuçta kanunun getirdiği problemleri biz demiryolu çalışanlarımıza yaşatmadık ama yaşanılan gelişimle, bunu sağlayan demiryolu çalışanları şu an hak ettiği yerde değildir. Bir çok kurum arasında aldıkları ücretler düşüktür, yıpranma payı yoktur.”

 
“Demiryollarında ve Hava Meydanlarında eleman açığı var”

Türkiye’de, yeni hava alanları açıldığını ve hızlı trenlerin sayısının arttığını ifade eden Cankesen, “Ülkemizin en ücra noktasında havaalanı olmasını isteriz ancak Devlet Hava Meydanları ve Devlet Demir Yolları eleman açısından alarm vermektedir. Eskiden 80 bin kişilik çalışan kadromuz varken şu an 14 bin kişiyle bu hizmetleri yapıyoruz. Acilen eleman takviyesine ihtiyaç duymaktayız. Ulaştırma Bakanlığınında bu konuda bizleri duyması ve görmezden gelmemesi gerekmektedir” dedi. 

Kaynakhaberler

ETİKETLER:
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.