TCDD, suçlamaları yanıtladı: İnsaf
Tren kazalarından sonra, “kaza nedenleri ortaya çıkmadan, demiryollarının ihmal edilmişliğinin faturasının TCDD idaresine ve demiryolculara çıkarılmasının insaf ölçüleriyle bağdaşmadığı” bildirildi.TCDD Genel Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamada, tren kazaları sonrasında demiryollarının, tarihinde hiç olmadığı kadar tartışılır hale geldiği, bu tartışmanın Başkent ve Adapazarı ekspreslerinin çarpışması sonrasında artarak devam ettiği belirtildi.
Basın, sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütlerinin, demiryollarını enine boyuna tartışmasının sevindirici olduğu kaydedilen açıklamada, “Ancak, zaman zaman olay kaza bağlamının dışına çıkılarak değişik mecralara çekilmekte, demiryollarının ülkemiz için varlığı ve zorunluluğu sorgulanmaktadır. Hatta daha da ileri gidilerek bütün trenlerin durdurulmasının istenmesi noktasına gelmektedir” denildi.
“1946’DAN SONRA YATIRIM YAPILMADI”
Demiryollarına 1946 sonrasındaki Cumhuriyet hükümetleri tarafından yeterince önem verilmediği ve yatırım yapılmadığı belirtilen açıklamada, bir ülkede demiryollarının gelişmesinin bu ulaşım sisteminin, devlet politikası kabul edilmesine bağlı olduğu vurgulandı.
Kazalardan sonra, “kaza nedenleri ortaya çıkmadan demiryollarının ihmal edilmişliğinin faturasının TCDD idaresine ve demiryolu çalışanlarına çıkarılmasının insaf ölçüleriyle bağdaşmadığı” kaydedilen açıklamaya, şöyle devam edildi:
“Ulaştırma Bakanlığımız tarafından demiryollarına kazalar nedeniyle değil, bir ulaştırma politikası olarak önem ve öncelik verilmiştir. Zira demiryollarına 2002 yılında ayrılan ödenek 111 trilyon lira iken, 2003 yılında 423 trilyon liraya ve 2004 yılında da 951 trilyon liraya yükseltilmiştir.
DEVLET POLİTİKASI
Yarım asır sonra ilk defa demiryolları ulaşım sektöründe öncelikli sektör haline gelmiştir. Bu ise ülkemizde demiryollarının yeniden devlet politikası olduğunun bir göstergesidir.
Devletimizin verdiği yatırımla ve demiryolcuların özverili çalışmalarıyla TCDD’nin ayağa kalkmaya çalıştığı bir dönemde, yaşadığımız iki elim kaza toplumun her kesimini olduğu gibi camiamızı da derinden yaralamıştır.
Kaza sonrasında, sivil toplum kuruluşlarının ve meslek örgütlerinin, demiryollarının gelişimine katkı sağlama yerine yapılan yatırımları ve iyileştirmeleri gölgede bırakma çabaları anlaşılır gibi değildir.”
EN GÜVENLİ ULAŞIM SİSTEMİ
Açıklamada, demiryollarının “bütün ihmal edilmişliğine rağmen” Türkiye’nin en güvenli ulaşım sistemi olduğu belirtilerek bu güvenin sarsılmasının insanlara hiçbir faydasının dokunmayacağı ve yapılan çalışmaları da sekteye uğratacak boyutlara ulaştığı savunuldu.
Bir sendika başkanının, kaza yapan “Başkent Ekspresi’nin lokomotifinde klima olmadığı” iddiasının da yalanlandığı açıklamada, söz konusu lokomotif de dahil, E 52000 tipi lokomotiflerin tamamına klima takıldığı kaydedildi.
SİNCAN
Aynı sendika başkanının, “Başkent Ekspresi’nin çarpışması anında, makinistlerin ikisinin de yemek ısıtmak için arka kabine geçtikleri” iddialarının da “spekülasyon” olduğu belirtilen açıklamada, ”Cumhuriyet savcılığı tarafından tespit edilemeyen bu durumun, sendika başkanı tarafından nasıl tespit edildiğinin sorulması gerekir” denildi.
Açıklamada, bir gazetede yer alan “Tren yolu mu Yaya yolu mu” başlıklı haberde, “Sincan tren istasyonunda rayları adeta yaya yoluna çeviren yayalara karşı hiçbir önlem alınmaması, ölümlü kazalara davetiye çıkartıyor” ifadesinin yer aldığı belirtilerek, Sincan tren istasyonunda yaya alt geçidi bulunduğu bildirildi.