Dolar 34,2714
Euro 37,4959
Altın 2.928,60
BİST 8.876,22
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Az Bulutlu
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Paz 22°C
Pts 22°C
Sal 20°C
Çar 17°C

Demiryolu çoğu eksiği kapatacak

Demiryolu çoğu eksiği kapatacak
19 Mayıs 2014 17:59
912

Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, geçen hafta düzenlenen TR 90 Bölgesindeki gelişmeler konulu panelde küresel olarak lojistiğin durumu ve uluslararası ticaret açısından önemine dair hususlara dikkat çekti.
Gürdoğan’a göre, “Samsun’da bölgeye entegre edilecek demiryolu bağlanışının Batum’a kadar uzanması sayesinde ülkemiz bu zincirin içinde yer alacak ve aktarma ve transit ticaret konusundaki hedeflerine bu vasıtayla daha avantajlı bir şekilde ulaşmış olacaktır. Türkiye’deki mevcut taşımacılık ağı, özellikle otoyollar, kara yolları ve demir yollarının yoğunluğu bakımından, EU-27 standartlarının gerisinde olsa da yatırım ağı ve hedefleriyle eksiklerini kapatan bir lojistik sektörünün varlığı hissedilmektedir. Ayrıca karayolu taşımacılığında 55 bin araçlık filosu ile Avrupa’nın lideri olan Türk lojistik sektörü daha modern yapılanmalarla Avrupa’nın dev lojistikleri arasında yer alabilir. Dünyada 8 trilyon dolara ulaşan lojistik sektörünün hacmi, yaşanan krizlerin ardından durağan seyir izlerken Türkiye’nin 90 milyar liralık lojistik sektörü hacminin önümüzdeki 3 yıl içinde bu hacminin yaklaşık 3 katına kadar büyüme kapasitesi bulunmaktadır. Bölgesel perspektiften bakıldığında ise; taşımalarda ve üretimde bölgesel bir cazibe merkezi olan, uluslararası karayolu, havayolu ve denizyolu hatları üzerinde bulunan TR90 Bölgemiz Asya ile Avrupa arasındaki ticarette köprü görevi üstlenecek konumda bulunmaktadır. Dış ticarette lojistiğin önemi yadsınamaz gerçeğinden hareketle bölgenin dış ticaret performansına dair bir değerlendirme yapılması gerekirse: Ekonomi Bakanlığı’ndan alınan verilere göre, 2013 yılı TR90 Bölgesi ihracat dağılımı baz alındığında TR90 Bölgesi istatistiki bölge sınıfında yer alan 6 ilden (Trabzon, Rize, Artvin, Giresun, Ordu ve Gümüşhane) 2013 yılında yapılan ihracat 1.992.512.571 $ olarak gerçekleşmiş olup, Bölgenin diğer 26 Düzey 2 bölgeleri içerisinde 12. sırada olduğu görülmektedir.”

Gürdoğan, bölgenin lojistik bakış açısıyla önemli üstünlükleri bulunduğunu anlatarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Bölge jeostratejik açıdan Asya -Avrupa ile Karadeniz-Akdeniz arasında köprü konumunda olup üç kıtanın kesişim noktasında bulunmaktadır. Bu bakış açısıyla Ülkemiz ve Doğu Karadeniz Bölgemiz; Avrupa, Balkanlar, Karadeniz, Kafkaslar, Hazar, Orta Asya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkeleri için bir dağıtım ve toplama (aktarma) merkezi olabilecek özelliği ile uluslararası lojistik açısından çok uygun bir konumdadır. TR90 bölgesinin merkezi konumunda bulunan Trabzon ilimizden dünyanın en önemli destinasyon noktalarına yapılan düzenli konteyner taşımacılığının olması, uluslararası ticaretimizin her geçen gün büyümesine ve Trabzon limanının transit taşımacılık ve uluslararası ticarette tercih edilmesinde büyük katkısı bulunmaktadır. Bölgeden Karayoluyla; Batı ve Balkanlara, İran, Irak, Suriye, Ürdün, Rusya, Gürcistan, Türk Cumhuriyetleri, Ortadoğu ve Körfez ülkelerine, konteyner hatları ve deniz yolu ile dünyanın bütün destinasyon noktalarına kolayca ulaşılabilmektedir. Bu bağlamda, lojistik ve taşımacılıkta avantajlı bir konumda bulunan bölgemizde Lojistik Sektörü, coğrafi konumun yanında yerel dinamikler açısından da son derece önemli bir sektör haline gelmiştir. Bu potansiyelin gününüz modern lojistik alt yapı ve tesisleri ile avantaja dönüştürülmesi gerekmektedir.”
Gürdoğan’ın verdiği bilgiye göre, “Küresel lojistik imkanları açısından bakıldığında, bölge limanlarının doğu-batı koridorunun yeniden canlandırma projesi olarak adlandırılan Avrupa-Kafkasya-Asya Ulaşım Koridoru olan TRACECA projesi içinde yer alması, gelecekte Asya ve Avrupa arasındaki ulaşımda çok önemli işlevi olacağını da teyit etmekte olduğu görülmektedir. Bölgenin Avrupa- Kafkasya- Asya Ulaşım Koridoru (TRACECA) projesinin yanısıra, Karadeniz Ekonomik Işbirliği Teşkilati (KEI), Trans-Avrupa Kuzey-Güney Otoyolu Projesi (TEM), Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (ECO), Uluslararası E -Yolları Ağı, Asya ve Pasifik Ekonomik ve Sosyal Komisyonu (ESCAP), VİKİNG Projesi ve Kuzey Demiryolu Koridoru gibi bir çok uluslararası anlaşma ve projeye yakın bir mesafede konumlanmış olması da bölgenin küresel lojistikteki diğer önemli fırsatlarını işaret etmektedir. Bunun için bölge illerinin lojistikte var olan tecrübe ve bilgi birikiminin ve coğrafi yakınlık avantajı potansiyellerinin harekete geçirilmesi için belli alt yapıların yapılarak bölge illeri ve hinterlandının cazip hale getirilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda da, Bölgede tesis edilecek bir lojistik merkez ile Bölge illerinin Avrupa, Orta Doğu ve Asya coğrafyasının tedarik ve aktarma merkezi haline getirme imkanı bulunmaktadır.”
Gürdoğan’a göre, “Gürcistan üzerinden Rusya Federasyonu’na transit karayolu ile geçişi sağlayacak Kazbegi -Verhni Lars sınır kapısının açılmış olması, uzun vadede Gürcistan-Abhazya üzerinden Rusya Federasyonu’na geçiş sağlayacak Abhazya kapısının açılacak ihtimali olması ve bu kapının açılması ile de 6 saatte karayolu ile Rusya Federasyonu’na ulaşılma imkanı oluşacak. Yine Gürcistan üzerinden Rusya’ya geçişi sağlayacak üçüncü bir kapı olan Güney Osetya kapısının açılma ihtimali, muhtemelen 2014 yılı sonrası tekrar Sochi veya Adler limanlarının yük trafiğine açılma ihtimali olması, geçmiş yıllarda olduğu gibi önümüzdeki yıllarda da Ortadoğu da yaşanagelen ve devam etme olasılığı yüksek siyasal olumsuzluklar nedeniyle bu ülkeler üzerinden Orta Asya ve Türk Cumhuriyetlerine transit geçişlerin riskli hale gelmesi bu geçişleri Trabzon – Gürcistan-Rusya (Kazbegi-Verhni Lars Sınır Kapısı üzerinden) ve Rusya’nın Hazar kıyısındaki Mahaçkale’den Feribotla Kazakistan-Türkmenistan yönlendirmesinin kuvvetle muhtemel olması ve bu güzergahında karayolu ile devamında Çin’e kadar uzanması, TR90 Bölgesini Lojistik açıdan cazip hale getirecektir. Bunun yanında, bu hat üzerinden Çin’e kadar ulaşım imkanının doğacak olması Çin’den Avrupa’ya dönen yüklerin Bölgemiz üzerinden yapılmasını gündeme getirecektir. Çünkü, Çin’den Avrupa ülkelerine giden yükler konteyner hattı ile asgari 40 günde teslim edilebilmektedir. Bu hat üzerinden karayolu ile bölgemizde tesis edilecek lojistik merkeze aktarılacak yükler, var olan konteyner hattı ile kurulması planlanan lojistik merkezden Avrupa ve hinterlandı ülkelere daha kısa sürede gönderilme imkanını doğuracaktır. Ayrıca, dünya örnekleri dikkate alınarak bütün alt yapı imkanları ile oluşturulacak bir lojistik merkez sayesinde, Rusya Federasyonu ve hinterlandındaki ülkelerin Avrupa üzerinden gelen yüklerini ve bu ülkelerden Avrupa ülkelerine gidecek olan hammadde yüklerinin lojistik merkez üzerinden transit ticaret imkanı da bulunmaktadır.”

Gürdoğan’a göre, “Başka bir deyişle, Orta Doğu Bölgesine olan yakınlığı açısından da, Bölgemizde kurulacak lojistik merkez üzerinden Orta Doğu – Avrupa ve Orta Doğu -Orta Asya transit yük akışını da bu merkez üzerinden yapılması imkanı bulunmaktadır. Şu anda batılı firmaların büyük bir yatırım yaptığı Kuzey Irak Bölgesine ülkemizden en yakın liman konumunda bölge illeri limanları bulunmakta ve bu yakınlık Ovit Tüneli’nin açılması ile daha da avantajlı hale gelerek kurulacak lojistik merkez ile bu hattın kullanımının daha da cazip hale gelmesi kuvvetle ihtimal olacaktır. Kurulacak olan lojistik merkez için, içinde aktarma terminalleri, özel antrepolar, depolar, paketleme yerleri, bankalar, gümrük, sigorta, sosyal alanlar ve diğer gerekli olabilecek üst yapılar yanında, TIR parkları, tamir bakım alanlarının da yer alacağı limanlara yakın entegre bir tesisin planlanması gerekmektedir. Bunun yanında bölgeye kazandırılması uzun yıllardır beklenen demiryolunun da yer alacağı ana karayolu güzergahlarına entegre bir alanın lojistik merkez olarak değerlendirilmesi faydalı olacaktır. Bugün için dünya genelinde kurulu lojistik merkezler sadece maliyet ekseni ile değerlendirilmemekte, hizmet sunumundaki kalite, farklılık, farklı inovatif özellikler, alternatif olabilme, izlenebilirlik, güvenlik ve güvenilir olmak, teknolojik imkanlar gibi özellikler lojistik merkezlerin kullanımını cazip hale getirmektedir.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.