Vural: Ankara-İstanbul demiryolu projesi fiyasko
Ulaştırma Bakanı Oktay Vural, bugüne kadar 1 milyon dolar harcanan Ankara-İstanbul Sürat Demiryolu Projesi’nin ”Zemin etütlerinin yapılmadığını ve nerede noktalanacağını dair bir çalışmanın bulunmadığını” ifade ederek, ”Bu proje başlanmış, ama nereye, nasıl gidebileceği belli olmayan projedir” dedi. Vural, Ankara-İstanbul Sürat Demiryolu Projesi’nin birinci kısmı inşaatı olan Ayaş Tüneli’nde incelemelerde bulundu. Vural’ın Ayaş Tüneli’nde yaptığı incelemeye Bakanlık yetkilileri ile tünel müteahhidi Nurettin Çarmıklı da katıldı.
Ulaştırma Bakanı Vural, incelemeleri sırasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, ”Bu projeyi rafa kaldırdınız mı?” sorusu üzerine Vural, şunları söyledi:
”Bu proje başlanmış, ama nereye, nasıl gidebileceği belli olmayanprojedir. Zemin etütleri yapılmamış, nerede noktalanacağına dair proje çalışması elimizde olmayan bir proje olarak gözüküyor. Bu bakımdan Ankara-İstanbul arasındaki bu projedeki Ayaş Tüneli ve 85 kilometrelikSincan-Çayırhan kısmını kapsıyor, altyapı çalışmalarıyla beraber… Bundan sonra 176 kilometre daha var. 176 kilometre içinde 60 kilometre daha tünel var. Onun dışında Arifiye-İstanbul ve Sincan-Ankara kısmı var. Bununla ilgili elimizde hiçbir proje bulunmuyor. Dolayısıyla böyle bir yapının bitirilmesinden sonraki kısmın ne zaman tamamlanacağına dair bir bilgi olmadığına göre, bu projenin etüdünü tamamlamak, bu hizmetin de zayi olmamasını sağlayacak teknik tedbirleri almak ve bir karara varmak istiyorum.”
BU ÖDENEKLE 50 YILDA BİTER
Ayaş Tüneli’nde tersine eğimli bir su akımı olduğunu, su akışıyla ilgili pompalama çalışması yapılmadığı taktirde 2 ay içerisinde tünelin suyla dolacağına ve çökebileceğine dikkati çeken Vural, şöyle devam etti:
”Yapılan bütün yatırımları değerlendirerek, karara varacağım. Bu projenin nereye gideceği belli değil. Vatandaşların vergileriyle yaptığımız bu projelerin halka hizmet verecek hale dönüşmesini istiyoruz. Son 5 yıldaki ödenekleri dikkate aldığınızda yılda bir milyon 100 bin dolar civarında bir ödenek verilmiş. Bu ödeneklerle devam edeceksek, bu projeyi 50 yılda ancak bitirebiliriz.
Burayla ilgili ödenek ayrımını gerçekleştirmeden önce projenin rehabilitasyonu konusunda ciddi bir çalışma yürütmeye karar verdim. Buprojenin bu safhadan sonra yürütülmesi, ancak ekip ve proje çalışmalarının tamamlanmasından sonra mümkün olabilir. Bu tür projeyi yürütebilmemiz, ancak yapılan bu hizmetin kaybolmamasını temin etmeye yönelik bir strateji ile mümkün olacaktır.”
Vural, bir gazetecinin, ”Bu yapılamadığı taktirde Ayaş Tüneli ne olarak kullanılacak?” sorusuna da, bu sorunun cevabını bulmak için etüt ve projeyi devam ettirecekleri karşılığını verdi.
BÖYLESİ BİR UFUK GÖRMÜYORUM…
Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü yetkililerinin, ”Böyle bir güzergahı kullanma noktasında yeterince işletilme kabiliyetine sahip olmadığını” ifade ettiklerini belirten Vural, ”Burası bittiği takdirde ne için kullanılacağı belli değil. Benim bu projeyi tamamlamam için yılda takriben 200-250 milyon dolara ihtiyacım var, 10 yılda tamamlamak için. Benim şu anda DLH Genel Müdürlüğü’nün yatırım ödeneği yaklaşık 60 milyon dolar. Dolayısıyla böyle bir projeyi gerçekleştireceksek, bunu zamanında temin edilecek bir ödeneğe ve işletme kabiliyetine haiz olması gerekir. Ben açıkçası böylesi bir ufuk görmüyorum” diye konuştu.
1 MİLYON DOLAR HARCANDI
Vural, bir gazetecinin, ”Projeyi sürdürmekten mi yanasınız?” sorusu üzerine ise, ”Hayır. Böyle bir projenin devam etmesi noktasında işletmeci kuruluşun da yeterince şeyi yok. Ben teorik olarak bahsediyorum. Ayrıca bu hızlı tren de olmayacak” yanıtını verdi.
Türkiye’nin Ankara-İstanbul arasını 4 saatte indirebilecek projelere sahip olduğunu vurgulayan Vural, ”Ben Türkiye’nin bu projeyi gerçekleştirebilecek kredi imkanlarını bulduğunu görüyorum. Hızlı tren, Ankara-İstanbul arasını kısa sürede katetme hayali uzak değil, gerçekleştireceğiz” dedi.
Son beş yılda 1 milyon dolarlık kaynağın söz konusu proje için kullanıldığını belirten Vural, projeyi bu şekilde sürdürmenin mümkün olmadığını bildirdi.
ORTADA PROJE YOK
Vural, bir gazetecinin, ”25 yıl önce başlanan bu proje tamamlandığı takdirde Türkiye’ye birşeyler verebilir mi?” şeklindeki sorusu üzerine, şu karşılığı verdi:
”Proje yok. Şu an da konuştuğumuz mesele Sincan-Çayırhan arasında 85 kilometrelik altyapıdır, daha üstyapısı yok. Bundan sonra karşımızane çıkacağını bilemiyoruz. Yüklenici firma da, karşısına ne çıkacağınıbilmiyor. Projenin tamamen rafa kaldırılmasından ziyade 85 kilometrelik kısmın nereye gideceği belli olmayan bir kısma para harcamanın gereksiz olduğudur.”
”Bunun sorumlusu kim?” sorusuna ise Vural, kimseyi yargılamak istemediğini, bir sorumluluk aramak gerekirse projelere yeterince ödenek ayrılamamasından kaynaklanan temel bir sıkıntı olduğunu kaydetti. Vural, ”Bugün 5600 kamu yatırım programında projemiz var. Bu ödeneklerle, bu projeleri bitirmek için yaklaşık 142.5 yıla ihtiyacımız var. Yatırım önceliklerimizi iyi belirlememiz gerek” diye konuştu.
Vural, sözkonusu projeyle ilgilenmesinin nedeninin 2002 yılı yatırım programında projeye kaynak ayırmak veya ayırmamak kararını vermek olduğunu ifade etti.
BAKAN’DAN ÖZÜR
Ankara-İstanbul arasındaki tren yolunun rehabilitasyonuna ilişkin bir soru üzerine de Vural, bu konuda kredi tekliflerinin alındığını, Hazine Müsteşarlığı’nda beklediğini söyledi. Oktay Vural, 36 ayda projeyi tamamlayacaklarını, ancak bunun Hazine’den gelecek kredi teklifleri görüşmelerin tamamlanmasından sonra gerçekleşeceğini kaydetti. Vural, bu proje çerçevesinde 5 tren seti almayı planladıklarını söyledi. Nereye gideceği belli olmayan bir proje için para harcandığına dikkati çeken Vural, ”Bu bakımdan milletimden özür diliyorum. Ama sağlıklı yerlere para harcamaya kararlıyım” dedi.
YAP-İŞLET-DEVRET
Bir gazetecinin demiryollarının rehabilitasyonu konusunda engellerolduğunu, kendisinin bu engelleri azaltıp azaltamayacağını sorması üzerine, Vural, ”En önemli engel şudur… Demiryollarında yatırımlardan sorumlu TCDD var. TCDD bir KİT’dir. Buna mukabil karayollarından sorumlu genel bütçedir. Bu iki farklı yaklaşım özellikle demiryollarının yatırımları konusunda TCDD’yi oldukça zorlamaktadır. En önemli sıkıntımız budur” karşılığını verdi.
Vural, bu yatırımların maliyetli yatırımlar olduğunu, ancak ekonomik programın kamu harcamalarını azaltılması öngördüğünü kaydetti. Vural, bu nedenle kamu harcamalarını artırmaktan ziyade rehabilitasyonu ön plana getiren yap-işlet-devret modeli ile Finansmanı kamudan ziyade yüklenicilere yükleyen bir yaklaşıma öncelik vermek olduğunu sözlerine ekledi.