Glasgow Queen Street Gar İstasyonu Yenileme Projesi: Demiryolu Teknolojisi

Bu makale, Glasgow Queen Street Gar İstasyonu’nun kapsamlı yenileme projesini ele almaktadır. Projenin amacı, artan yolcu sayısına cevap verebilmek, istasyonun altyapısını modernleştirmek ve çevre dostu teknolojiler kullanarak sürdürülebilir bir ulaşım çözümü sunmaktır. Proje, Network Rail (Demiryolu Ağı), Transport Scotland ( İskoçya Ulaşım Bakanlığı) ve ScotRail Alliance (ScotRail İttifakı) gibi önemli kurumların iş birliğiyle hayata geçirilmiştir. Yenileme çalışmaları, istasyonun tarihi önemini koruyarak, modern mimari ve teknolojik gelişmeleri birleştirmeyi hedeflemiş ve hem yolcu deneyimini iyileştirmeyi hem de Glasgow şehrinin ekonomik gelişmesine katkıda bulunmayı amaçlamıştır. Aşağıdaki bölümlerde, projenin aşamaları, teknik detayları ve elde edilen sonuçlar detaylı olarak incelenecektir.

Projenin Planlama ve Uygulama Aşamaları

Glasgow Queen Street Gar İstasyonu, 1842 yılında Edinburgh ve Glasgow Demiryolu tarafından hizmete açılmış ve daha sonra North British Demiryolu’nun bir parçası olmuştur. 1966 yılında Buchanan Street Gar İstasyonu’nun kapanmasıyla birlikte yolcu sayısında önemli bir artış yaşayan istasyon, 20 milyon civarında yolcuya hizmet vermekteydi ve 2030 yılına kadar bu sayının 28 milyona ulaşması bekleniyordu. Bu artan yolcu talebini karşılamak ve istasyonun kapasitesini geliştirmek amacıyla, kapsamlı bir yenileme projesi başlatılmıştır. Projenin ilk aşaması, 2014 yılında kamuoyuyla yapılan geniş kapsamlı istişareler ile başlamıştır. Ardından, Network Rail (Demiryolu Ağı), 2015 yılında Transport and Works Scotland (TAWS) – (İskoçya Ulaştırma ve İşleri) yetkililerinden onay almıştır. Bu onayın ardından, 2017 yılında ana inşaat çalışmaları başlamıştır. Bu süreçte, 1970’ler dönemine ait binaların yıkımı, 14.000 tonun üzerinde malzemenin kaldırılması gibi önemli çalışmalar gerçekleştirilmiştir.

Teknik Detaylar ve Altyapı Geliştirmeleri

Yenileme projesi, istasyonun altyapısını kökten değiştirmeyi amaçlamıştır. Bunun en önemli yönlerinden biri, platformların genişletilerek sekiz vagonlu trenlere hizmet verebilecek hale getirilmesidir. Yüksek seviyedeki platformlarda üstten elektrikli hat (ÜEH) sistemi modernize edilmiş ve genişletilmiştir. Yeni bir ana giriş, 500 m²’lik cam cephesiyle George Meydanı’na (George Square) yerleştirilmiştir. Ayrıca, Dundas Caddesi’ndeki (Dundas Street) yeni bir giriş için batı kirişinin montajı gibi yapısal iyileştirmeler de yapılmıştır. Yeni cam cephenin montajı 310 panel ve 734 m²’lik bir alanı kapsamaktadır. Bunlara ek olarak, bekleme alanları, girişler, yiyecek-içecek ve perakende alanları genişletilmiş, yeni aydınlatma ve anons sistemleri kurulmuştur. Platform 2 ve 3’ün genişletilmesiyle birlikte 100m platform duvarı, 160m yeni ray ve 50m ÜEH hattı eklenmiştir. Proje kapsamında, engelli erişimini sağlayan bir rampa ve asansör de inşa edilmiştir.

Proje Yönetimi ve Maliyet

Glasgow Queen Street Gar İstasyonu yenileme projesi, Network Rail tarafından yönetilmiş, Transport Scotland tarafından finanse edilmiş ve ScotRail Alliance tarafından izlenmiştir. Buchanan Partnership, projenin geliştirme ortağı olarak seçilmiştir. Projenin bütçesinin %70’i, istasyondan 64 km yarıçap içindeki tedarikçilerle harcanarak yerel ekonomiye katkı sağlanmıştır. Projenin tamamlanması Ekim 2021’de gerçekleşmiştir. Aşağıdaki tablo, projenin temel özelliklerini özetlemektedir:

Sonuç ve Değerlendirme

Glasgow Queen Street Gar İstasyonu yenileme projesi, hem teknik hem de yönetimsel açıdan başarılı bir örnek olarak değerlendirilebilir. Proje, artmakta olan yolcu sayısına cevap verebilecek modern ve sürdürülebilir bir ulaşım altyapısı oluşturmayı başarmıştır. Platformların genişletilmesi, yeni girişlerin açılması ve engelli erişiminin sağlanması gibi iyileştirmeler, yolcu deneyimini önemli ölçüde artırmıştır. Yerel tedarikçilerin projenin büyük bir bölümüne dahil edilmesi, bölgesel ekonomiye önemli bir katkı sağlamıştır. Projenin tamamlanmasıyla, istasyonun gelecek yıllarda artan yolcu sayısına hazırlıklı olduğu ve Glasgow’un ulaşım ağındaki önemli rolünü daha da güçlendirdiği görülmektedir. Proje, gelecekteki demiryolu altyapı projeleri için bir örnek teşkil etmekte ve planlama, uygulama ve işbirliği süreçlerinde başarılı bir model sunmaktadır. Projenin başarısı, önceden yapılan detaylı planlama, etkin proje yönetimi ve tüm paydaşların işbirliği sayesinde mümkün olmuştur. Bu proje, sadece Glasgow için değil, benzer ihtiyaçları olan diğer şehirler için de bir referans noktası niteliğindedir. Projenin uzun vadeli etkilerinin, Glasgow şehrinin ekonomik gelişmesi ve şehir içi ulaşımının iyileştirilmesi üzerinde olumlu yansımalarının olacağı tahmin edilmektedir. Ayrıca, projenin çevre dostu teknolojiler kullanılarak gerçekleştirilmesi, sürdürülebilir bir ulaşım sisteminin oluşturulmasına katkıda bulunmuştur.