İngiltere Demiryolu Reformu: Sürdürülebilir Ulaşım ve RFG Etkisi

Demiryolu Sektöründe Geleceği Şekillendiren Bir Yasa Tasarısı: İngiltere’de Demiryolu Reformu ve Beklentiler

İngiltere’de demiryolu sektörünün geleceğini doğrudan etkileyecek olan Demiryolu Yasası 2025, sektörün önemli oyuncularının merceğinde. 9 Aralık’ta Avam Kamarası’nda ikinci okumaya geçilmesiyle birlikte, yasa tasarısı demiryolu taşımacılığının geleceği açısından kritik bir dönüm noktasını temsil ediyor. Sektörün ülkenin ekonomisine yıllık yaklaşık 2.5 milyar sterlinlik katkı sağlaması ve kritik tedarik zincirlerini desteklemesi, bu yasanın önemini daha da artırıyor. Rail Freight Group (RFG) gibi önemli kuruluşların yasa tasarısına yönelik değişiklik talepleri, sektörün büyüme ve rekabetçilik hedeflerine ulaşabilmesi için hayati öneme sahip. Bu makalede, yasa tasarısının detayları, getirileri, endişeleri ve demiryolu sektörüne etkileri derinlemesine incelenecektir.

Demiryolu Yasası 2025’in Stratejik Önemi ve RFG’nin Yaklaşımı

Rail Freight Group (RFG), Demiryolu Yasası 2025’e yönelik acil değişiklik taleplerini dile getirerek, yasanın gelecekteki yük taşımacılığı büyümesi ve ekonomik rekabet gücü için kritik rol oynadığını vurguluyor. RFG Genel Direktörü Maggie Simpson, “Great British Railways’in başarısı, logosunun rengine değil, müşterilerini nasıl desteklediğine ve daha fazla malın demiryolu ile taşınmasını nasıl sağladığına bağlı olacaktır. Parlamenterler, Demiryolu Yasası’nda bazı küçük değişiklikler yaparak, demiryollarımızın geleceğinin tüm kullanıcılar için etkili bir şekilde çalışmasını sağlayabilirler.” ifadelerini kullanıyor. Yük trenleri, her yıl milyonlarca ton inşaat malzemesi, perakende ürünleri ve enerji yakıtı taşıyarak, hizmet başına tahmini olarak 75 ağır hizmet aracını (HGV) yollardan çekmektedir. Bu modal kaymanın korunması ve genişletilmesi, yol tıkanıklığını azaltmak, yol bakım maliyetlerini düşürmek ve büyük endüstriler için güvenilir lojistik kapasite sağlamak açısından temel öneme sahiptir.

Yasanın Temel Hükümleri ve Ortaya Çıkan Endişeler

Tasarı, RFG tarafından memnuniyetle karşılanan bir dizi hüküm içermektedir. Bunların başında, hükümete demiryolu yük taşımacılığını aktif olarak teşvik etme görevi verilmesi ve Great British Railways’in (GBR) 2050 yılına kadar en az %75’lik bir büyüme hedefi olan Demiryolu Yük Taşımacılığı Büyüme Hedefini planlamasına dahil etmesi yönündeki yasal zorunluluk gelmektedir. Ayrıca, grup, aşınma ve yıpranmaya dayalı ücretlendirme yapılarının, operatörler ve GBR arasında yüksek performansı teşvik etmek için tasarlanmış teşvik rejimlerinin ve yeni yük akışlarını teşvik etmeyi ve boş kapasiteyi optimize etmeyi amaçlayan indirimlerin kullanılmaya devam etmesini desteklemektedir. Ancak, gelecekteki hat kapasitesi tahsisi ve düzenleyici bağımsızlığın potansiyel olarak zayıflaması konusunda önemli endişeler dile getirilmektedir.

RFG, milletvekillerini, Great British Railways’in yeterli dış denetim olmaksızın erişim kurallarını belirleme ve karara bağlama yetkisine sahip olabileceği konusunda uyarmıştır. Bu durum, organizasyonun erişim kararları verirken veya gözden geçirirken fiilen “kendi işini işaretlemesi” olasılığını gündeme getirmekte, potansiyel olarak kendi doğrudan kontrolü altındaki operatörlere, bağımsız yük taşımacılığı işletmelerine göre öncelik verilmesine yol açabilmektedir. RFG brifingi, mevcut bağımsız demiryolu düzenleyicisinin ortadan kalkmasının, güzergah geliştirme, rekabet ve performans iyileştirmede onlarca yıllık ilerlemeyi tehlikeye atma riskini vurgulamaktadır.

Hükümet Müdahalesi ve Düzenleyici Bağımsızlık

Sektör için öngörülen “rehber zihin” ile ilgili de sorular gündeme gelmekte, Hazine Bakanı’na kararları yönlendirme veya geçersiz kılma yetkisi verilmesi önerilmektedir. RFG, ayrıca, devlete veya Great British Railways’e ait olmayan altyapıya potansiyel hükümet müdahalesi konusunda da ek endişelerini dile getirdi. Grup, bu önlemlerin, yük taşımacılığının önceliğinin düşmesine, potansiyel olarak maliyetlerin artmasına ve demiryolu yük taşımacılığının HGV taşımacılığına kıyasla ekonomik olmaktan çıkmasına neden olabileceği konusunda uyarıyor. Bu tür sonuçlar, demiryolu endüstrisini büyüme rekoruna sahip ve bağımsız bir düşünce yapısına sahip bir düzenleyiciden mahrum bırakabilir ve Great British Railways ile Hükümet arasındaki nihai karar verme yetkisi konusunda belirsizlik ve mükerrerliğe yol açabilir.

Sektörel Bakış Açısı ve Geleceğe Yönelik Projeksiyonlar

Demiryolu Yasası 2025, sektör liderleri için demiryolu yük taşımacılığı operasyonlarının ve yatırımlarının geleceğini onlarca yıl boyunca şekillendirebilecek kritik bir kavşak noktasıdır. Rail Freight Group tarafından dile getirilen endişeler, büyüme hedeflerine ulaşmak ile güçlü, bağımsız bir düzenleyici çerçeveyi korumak arasındaki hassas dengeye dikkat çekmektedir. Lojistik, imalat ve perakende sektörlerindeki CEO’lar, tedarik zinciri güvenilirliğini, maliyet etkinliğini ve sektörün sürdürülebilirlik hedeflerini karşılama yeteneğini doğrudan etkileyecek olan bu Yasa’daki gelişmeleri yakından izlemek zorundadır. Zayıflayan bir düzenleyici ortam veya entegre operasyonlara yönelik bir ayrımcılık algısı, rekabeti engelleyebilir, yeni yük kapasitesine yapılan yatırımları caydırabilir ve nihayetinde ulusal karbonsuzlaştırma ve tıkanıklık azaltma hedeflerine ulaşmak için gerekli olan modal kaymayı engelleyebilir. Bu nedenle, Yasa’nın düzenleyici bağımsızlığı koruyacak, rekabeti teşvik edecek ve demiryolu taşımacılığının büyümesini destekleyecek şekilde düzenlenmesi, sektörün ve ülkenin geleceği için hayati öneme sahiptir.

Sonuç

Demiryolu Yasası 2025, İngiltere demiryolu sektörünün geleceğini belirleyecek önemli bir yasal düzenlemedir. Yasanın getirdiği düzenlemeler, demiryolu yük taşımacılığının gelişimini teşvik etme potansiyeline sahip olmakla birlikte, düzenleyici bağımsızlık ve rekabetin korunması gibi kritik konulara da dikkat çekmektedir. Rail Freight Group gibi kuruluşların endişeleri ve önerileri, yasanın daha etkili ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşması için yol gösterici niteliktedir. Gelecekte, demiryolu sektörünün büyüme hedeflerine ulaşabilmesi ve ülkenin ekonomik kalkınmasına daha fazla katkı sağlayabilmesi için yasanın doğru bir şekilde uygulanması ve sürekli olarak gözden geçirilmesi gerekmektedir. Bu sayede, demiryolu taşımacılığının, çevre dostu ve verimli bir ulaşım alternatifi olarak daha da güçlenmesi sağlanacaktır.