Dolar 41,9391
Euro 48,7999
Altın 5.540,56
BİST 10.941,79
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Az Bulutlu
İstanbul
19°C
Az Bulutlu
Paz 21°C
Pts 24°C
Sal 21°C
Çar 18°C

İskoçya’da Yeşil Demiryolu Devrimi: 2 Yenilikçi Proje

İskoçya’da Yeşil Demiryolu Devrimi: 2 Yenilikçi Proje
17 Mart 2022 11:37



Bu makale, İskoçya’da Stratejik İnovasyon Fonu (SIF) tarafından finanse edilen ve dizel trenlere olan bağımlılığı önemli ölçüde azaltmayı ve demiryolu ağındaki genel enerji verimliliğini iyileştirmeyi amaçlayan iki yenilikçi demiryolu projesini ele almaktadır. Sürdürülebilir ve verimli raylı ulaşım sistemine geçiş, küresel bir zorluk olup, bu projeler bu zorluğun üstesinden gelmek için önemli bir adım teşkil etmektedir. Ricardo’ın önderliğinde ve Scottish Power, Network Rail ve Leeds Üniversitesi gibi önemli ortaklarla yürütülen bu projeler, daha yeşil ve teknolojik olarak daha gelişmiş bir demiryolu sistemine doğru önemli bir adım oluşturmaktadır. Projeler, alternatif yakıtlar aracılığıyla tren tahrik sistemlerinin karbon emisyonlarının azaltılması ve entegre çok enerjili merkezler aracılığıyla tren istasyonlarındaki enerji tüketiminin optimize edilmesi gibi farklı ancak birbirine bağlı zorlukları ele almaktadır. Her iki girişim de İskoçya’nın 2035 yılına kadar dizel trenleri kullanımdan kaldırma hedefini gerçekleştirmek ve gelecek için daha dirençli ve sürdürülebilir bir demiryolu altyapısı oluşturmak için çok önemlidir. Analiz, teknolojik yönleri, ekonomik hususları ve İskoç demiryolu ağına ve ötesine potansiyel etkisini kapsamaktadır.

Ağır Hizmet Tipi Ulaşımda Holistik Hidrojen Yaklaşımı (H2H): Kırsal Demiryolu Hatlarının Karbon Emisyonlarını Azaltma

Bu proje, İskoçya’daki iki kırsal demiryolu hattında dizelin yerine hidrojen ve batarya elektrikli trenlerin uygulanabilirliğini değerlendirmeye odaklanmaktadır. Temel amaç, başlangıç sermaye maliyetleri, işletme giderleri, çevresel etki (yaşam döngüsü sera gazı emisyonları dahil) ve genel enerji verimliliği gibi faktörleri göz önünde bulundurarak, bu teknolojilerin tam elektrifikasyona kıyasla karşılaştırmalı bir analizini yapmaktır. Bu titiz değerlendirme yalnızca teknik modellemeyi değil, aynı zamanda ayrıntılı ekonomik ve lojistik analizleri de içerecektir. Projenin başarısı, bu ilk karşılaştırmalı analiz bulgularından elde edilen sağlam bir fizibilite çalışmasına dayalı olarak, tam ölçekli bir gösteri projesinin uygulanabilirliğinin belirlenmesine bağlıdır. Değerlendirme için temel parametreler arasında tren performans metrikleri, yolcu-kilometre başına enerji tüketimi, bakım gereksinimleri ve genel sürdürülebilirlik profili yer alacaktır. Bu detaylı karşılaştırma, bölgesel demiryolu hatları için karbon emisyonlarını azaltma stratejilerine ilişkin gelecekteki yatırım kararlarını bilgilendirmek için çok önemlidir.

Demiryolu Çok Enerjili Merkez Ağları: İstasyon Enerji Tüketiminin Optimize Edilmesi

İkinci proje, Birleşik Krallık genelindeki tren istasyonlarında çok enerjili merkezlerin (MEH) geliştirilmesi ve uygulanmasına odaklanmaktadır. Bu MEH’ler, istasyonun kendisinin enerji tüketimini optimize eden, istasyon otoparklarındaki elektrikli araçları (EV) bağlayan ve raylı çekiş sistemi ile elektrik şebekesi arasındaki enerji akışlarını koordine eden entegre enerji yönetim sistemleri olarak görev yapacaktır. Proje, yaklaşık 2.500 istasyonda bu merkezlerin konuşlandırılmasının ekonomik uygulanabilirliğini ve çevresel faydalarını değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Potansiyel faydalar, azaltılmış karbon emisyonlarının ötesine geçerek, gelişmiş şebeke kararlılığını, azaltılmış tepe talebini ve demiryolu ağının direncinin artırılmasını kapsamaktadır. Çalışma, gerekli şebeke altyapı yükseltmeleri ve farklı yükler arasında enerji dağıtımını optimize edebilen akıllı enerji yönetim sistemlerinin geliştirilmesi dahil olmak üzere, MEH entegrasyonuyla ilgili teknik zorlukları eleştirel olarak değerlendirecektir. Kritik bir unsur, MEH dağıtımının uzun vadeli yatırım getirisini göstermek için sağlam bir finansal modelin geliştirilmesi olacaktır.

Stratejik İnovasyon Fonu (SIF) ve Proje Aşamaları

Her iki proje de enerji sektöründe inovasyonu yönlendiren çok önemli bir girişim olan SIF tarafından finanse edilmektedir. SIF’ın iki aylık bir ‘Keşif’ aşaması, ardından bir ‘Alfa’ fizibilite çalışması ve son olarak tam ölçekli bir ‘Beta’ gösteri aşamasından oluşan kademeli yaklaşımı, bir risk azaltma stratejisidir. Bu aşamalı yaklaşım, yalnızca sağlam uygulanabilirlik ve önemli etki potansiyeli gösteren projelerin daha maliyetli ve zaman alıcı sonraki aşamalara geçmesini sağlar. Bu yapılandırılmış yaklaşım, SIF’ın yatırımının verimliliğini en üst düzeye çıkarır ve kamu fonlarının sürdürülebilir demiryolu teknolojilerinin geliştirilmesinde akıllıca kullanılmasını sağlar.

Sonuçlar

Ricardo ve ortaklarının üstlendiği SIF tarafından finanse edilen iki proje, sürdürülebilir ve verimli raylı ulaşım arayışında önemli bir ilerlemeyi temsil etmektedir. H2H projesi, hidrojen ve batarya elektrikli seçenekleri tam elektrifikasyona kıyaslayarak, kırsal demiryolu hatlarının karbon emisyonlarını azaltmaya ilişkin karar verme için çok önemli veriler sağlamaktadır. Hem teknik hem de ekonomik faktörleri göz önünde bulunduran bu kapsamlı analiz, bilgilendirilmiş politika ve yatırım kararları için gereklidir. Bulgular yalnızca İskoç demiryolu ağını etkilemekle kalmayacak, aynı zamanda dizel lokomotiflerden geçiş konusunda benzer zorluklarla karşı karşıya olan diğer bölgeler için de değerli bir kıyaslama noktası olacaktır. Çok enerjili merkez projesi, tren istasyonlarındaki enerji tüketimini yönetmek, enerji verimliliğini optimize etmek ve şebekeye olan bağımlılığı azaltmak için potansiyel olarak dönüştürücü bir yaklaşım sunmaktadır. MEH’lerin ülke çapında uygulanma potansiyeli çok büyük olup, önemli ekonomik ve çevresel faydalar sunmaktadır. SIF’ın ilk ‘Keşif’ aşamasından tam ölçekli ‘Beta’ gösterisine kadar aşamalı yaklaşımı, kamu fonlarının sorumlu bir şekilde kullanılmasını ve etkili çözümlere doğru sistematik bir ilerlemeyi sağlar. Bu projelerin ve Ricardo’nun daha geniş katılımının başarısı, küresel demiryolu endüstrisinin hem operasyonel verimlilik hem de çevresel sorumluluğu sağlayarak sürdürülebilir bir geleceğe geçişi için net bir yol göstermektedir.

Sonuç olarak, bu girişimlerin başarısı, endüstri paydaşları, politika yapıcılar ve araştırmacılar arasında etkili bir iş birliğine bağlı olacaktır. Yenilikçi teknolojilerin entegrasyonu, sağlam bir finansal çerçeveyle birleştirilerek, İskoç demiryolu ağının karbon emisyonlarının azaltılması ve genel enerji verimliliğinin iyileştirilmesi gibi iddialı hedeflere ulaşmada çok önemli olacaktır. Bu projelerden elde edilen sonuçlar yalnızca İskoçya’ya fayda sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda sürdürülebilir raylı ulaşımda benzer ilerlemeler kaydetmeyi amaçlayan diğer uluslar için de değerli bilgiler ve en iyi uygulamalar sağlayacaktır. Bu teknolojilerin başarılı bir şekilde gösterilmesi, önemli çevresel ve ekonomik zorlukların üstesinden gelmede iş birliğinin ve inovasyonun gücünü sergileyerek, küresel raylı ulaşımın geleceğini yeniden şekillendirebilir.