Dolar 42,8012
Euro 50,1583
Altın 5.973,25
BİST 11.341,90
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 14°C
Parçalı Bulutlu
İstanbul
14°C
Parçalı Bulutlu
Cts 14°C
Paz 13°C
Pts 13°C
Sal 14°C

HS2: Çevresel Etki Değerlendirmesindeki Kritik Eksikler

HS2: Çevresel Etki Değerlendirmesindeki Kritik Eksikler
25 Şubat 2023 01:58



Yüksek Hızlı 2 (HS2) Projesinin Çevresel Etki Değerlendirmelerindeki Kritik Eksikler

Bu makale, Birleşik Krallık’ın büyük altyapı projelerinden biri olan Yüksek Hızlı 2 (HS2) demiryolu hattı boyunca, doğal yaşam alanlarının değerinin düşük gösterilmesi ve telafi edici önlemlerin abartılması gibi, HS2 Ltd.’nin çevresel etki değerlendirmelerinde tespit edilen kritik eksiklikleri inceliyor. “HS2 Çift Tehlike” raporu, iddia edilen çevresel etki ile gerçek ekolojik zarar arasında önemli farklılıklar ortaya koyuyor. Rapor, HS2 Ltd.’nin kullandığı metodolojileri, bu yanlışlıkların sonuçlarını ve kapsamlı bir yeniden değerlendirme ile gelişmiş düzenleyici denetime duyulan acil ihtiyacı ayrıntılı olarak analiz ediyor. Analiz, mevcut değerlendirme metodolojisinin yetersizliği, buna bağlı olarak biyoçeşitlilik kaybının yetersiz tahmin edilmesi, HS2 Ltd.’nin raporlamasındaki şeffaflık eksikliği ve bu tür yanlışlıkların büyük ölçekli altyapı projelerinde düzeltilmesi ve gelecekte önlenmesi için gerekli adımlara odaklanıyor. Bu durum, HS2 Ltd.’nin “Net Kayıp Yok” (NNL) biyoçeşitlilik taahhüdünün geçerliliğini ve büyük ölçekli altyapı projelerindeki çevresel etki değerlendirmelerinin daha geniş sonuçlarını sorgulamaktadır.

Yetersiz Değerlendirme Metodolojisi

Temel sorun, HS2 Ltd.’nin doğal yaşam alanlarının değerini değerlendirmek için kullandığı metodolojide yatmaktadır. Raporda, şirketin mevcut yaşam alanlarını, örneğin yerleşik ağaçlık alanları, su yollarını ve göletleri önemli ölçüde düşük değerlendirdiği, aynı zamanda yeni dikilen ağaçlık alanlar gibi önerilen telafi edici önlemlerin değerini ise abarttığı iddia ediliyor. Bu tutarsızlık, mevcut ekosistemlerin zenginliğini ve karmaşıklığını doğru bir şekilde yakalayamayan hatalı bir temel değerlendirmeden kaynaklanmaktadır. Raporda, biyoçeşitlilik için çok önemli olan birçok önemli özelliğin ilk araştırmalardan ve sonraki hesaplamalardan tamamen çıkarıldığı vurgulanmaktadır. Örneğin, yaban hayatı barınağı ve yuvalama için hayati önem taşıyan olgun ağaçlı çitler, yeni dikilen yerlerine göre daha düşük bir değer atandı; bu da biyoçeşitlilik kaybının genel değerlendirmesini temelde bozuyordu.

Biyoçeşitlilik Kaybının Altında Kalması

Hatalı değerlendirme metodolojisi, biyoçeşitlilik kaybının önemli ölçüde düşük tahmin edilmesine doğrudan yansıyor. Raporda, HS2 projesinin 1. Fazının (Londra-Batı Midlands) yalnızca HS2 Ltd. tarafından kabul edilenden en az 7,9 kat daha fazla doğa kaybına neden olacağı tahmin ediliyor. Bu şaşırtıcı tutarsızlık, şirketin kendi raporladığı verilerin ciddi sınırlamalarını göstermektedir. Raporda ayrıca, özellikle eşsiz ekolojik değerleri ve biyoçeşitliliğe uzun vadeli katkıları göz önüne alındığında, eski ormanlık alanların kaybının da vurgulanmaktadır. Düşük tahmin, belirli yaşam alanlarının ötesine uzanmakta; biyoçeşitlilik kaybının genel hesaplamasını etkilemekte ve tahmini NNL hedeflerinin uygulanabilirliği ve doğruluğu konusunda şüphe uyandırmaktadır.

Şeffaflık Eksikliği ve Bağımsız Denetim

Rapor, HS2 Ltd.’nin çevresel etki değerlendirme sürecinde önemli bir şeffaflık eksikliği ve bağımsız denetim noktasına işaret etmektedir. Kendi kendine raporlamaya güvenme ve güçlü dış doğrulama mekanizmalarının olmaması, tutarsızlıkların ve yanlışlıkların tespit edilmeden kalmasına olanak tanır. Bu öz düzenleyici yaklaşım, tüm değerlendirmenin güvenilirliğini baltalar ve NNL taahhüdünün bütünlüğünü tehlikeye atar. Gelecekteki projelerde çevresel etkilerin doğru ve şeffaf bir şekilde raporlanmasını sağlamak için dış, bağımsız denetimlere ve sıkı doğrulama süreçlerine ihtiyaç duyulmaktadır.

Düzeltme ve Gelecekte Önleme İçin Öneriler

Raporun bulguları acil eylemi gerektirmektedir. HS2 Ltd., çevresel etki değerlendirmelerini tamamen yeniden değerlendirmeli, verilerdeki ve haritalamadaki hataları düzeltmeli ve tüm verileri kamuya açık hale getirmelidir. Ayrıca, büyük ölçüde hafife alınan ekolojik zararı gidermek için önemli ölçüde geliştirilmiş telafi edici önlemler gereklidir. Bu, biyoçeşitlilik kaybının büyüklüğünü uygun şekilde gidermek için telafi edici yaşam alanı yaratımında ve restorasyonunda önemli bir artışı içerir. HS2’nin ötesinde, bu olay, gelecekteki çevresel etki değerlendirmelerinde benzer başarısızlıkları önlemek için tüm büyük ölçekli altyapı projelerinde daha sıkı düzenleyici denetim ve bağımsız doğrulama süreçlerine duyulan acil ihtiyacı ortaya koymaktadır.

Sonuçlar

“HS2 Çift Tehlike” raporunda sunulan bulgular, HS2 yüksek hızlı tren projesiyle ilişkili ekolojik etkilerin değerlendirilmesi ve azaltılmasında sistematik bir başarısızlığı ortaya koymaktadır. Rapordaki analiz, HS2 Ltd.’nin projenin neden olduğu biyoçeşitlilik kaybının kapsamını önemli ölçüde hafife aldığını tartışılmaz bir şekilde göstermektedir. Bu düşük tahmin, başlangıçtaki çevresel etki değerlendirmesinde, veri toplamada yanlışlıklar, mevcut yaşam alanı değerinin yetersiz dikkate alınması ve telafi edici önlemlerin etkinliğinin abartılması ile karakterize edilen temelde hatalı bir metodolojiden kaynaklanmaktadır. Şeffaflık eksikliği ve güçlü bağımsız denetimin olmaması, bu kritik kusurların devam etmesine izin vererek, projenin “Net Kayıp Yok” biyoçeşitlilik taahhüdünün güvenilirliğini baltalamıştır. Ortaya çıkarılan hataların ölçeği, çevresel etkinin kapsamlı bir şekilde yeniden değerlendirilmesini, önemli ölçüde geliştirilmiş tazmin stratejilerinin uygulanmasını ve gelecekteki tüm altyapı projeleri için daha sıkı bağımsız doğrulama süreçlerinin kurulmasını gerektirir. Bu başarısızlığın sonuçları HS2 projesinin kendisinin çok ötesine uzanmakta ve büyük ölçekli altyapı geliştirme için çevresel etki değerlendirme sürecinde artan şeffaflık, hesap verebilirlik ve bağımsız denetime duyulan kritik ihtiyacı vurgulamaktadır.

Mevcut durum, bu kadar önemli projelerin çevresel bütünlüğünü sağlamak için düzenleyici reform ihtiyacını vurgular. Birleşik Krallık hükümeti, gelecekteki yanlış hesaplamaları önlemek ve ekolojik hususların ekonomik hedeflerle birlikte doğru bir şekilde önceliklendirilmesini sağlamak için çevresel etki değerlendirmelerinin bağımsız olarak doğrulanmasını zorunlu kılmalıdır. Bu bulguları görmezden gelmek, gelecekteki altyapı geliştirmelerinde benzer ekolojik zararların meydana gelmesine izin verebilecek tehlikeli bir emsal oluşturacaktır. Güçlendirilmiş düzenlemeler, bağımsız denetim ve şeffaf raporlama içeren proaktif bir yaklaşım, biyoçeşitliliği korumak ve büyük ölçekli altyapı projelerinin sürdürülebilir gelişmesini sağlamak için gereklidir. Bu tür girişimlerin gelecekteki başarısı yalnızca ekonomik uygulanabilirliğe değil, aynı zamanda HS2 örneğinin güçlü bir şekilde gösterdiği gibi sorumlu çevre yönetimine de bağlıdır.