Dolar 42,8012
Euro 50,1583
Altın 5.973,25
BİST 11.341,90
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 13°C
Çok Bulutlu
İstanbul
13°C
Çok Bulutlu
Paz 13°C
Pts 13°C
Sal 14°C
Çar 13°C

İngiltere Trenleri: Fiyatlar mı, Felaket mi?

İngiltere Trenleri: Fiyatlar mı, Felaket mi?
22 Ağustos 2019 18:39



Demiryollarında Katlanılamaz Bilet Fiyatlarının Ağırlığı: İngiltere Demiryolları Sisteminin Kritik Bir Analizi

Bu makale, İngiltere demiryolu bilet fiyatlarındaki artışa ve yolcular üzerindeki derin etkisine ilişkin artan endişeleri ele almaktadır. Rail, Maritime and Transport Union (RMT) (Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma Sendikası) tarafından yapılan son araştırmalar, yolcular arasında yaygın bir memnuniyetsizliği ortaya koyarak, sistemin yolcunun refahından çok karı önceliklendirmesi gibi bir izlenim vermektedir. Makalede, İngiltere demiryolu ağının mevcut yapısı, özel işletmeciler, devlet düzenlemeleri ve yolcular için ortaya çıkan sonuçlar arasındaki etkileşim incelenecektir. Artmakta olan bilet fiyatlarının yolculara getirdiği mali yükler, erişilebilirlik üzerindeki etkisi, mevcut hizmet sunumundaki eksiklikler ve nihayetinde yeniden millileştirme (renationalization) tartışmalı konusu da dahil olmak üzere önerilen potansiyel çözümler ele alınacaktır. Bu analiz, İngiltere demiryolu sisteminin karşılaştığı zorluklar ve herkes için daha adil ve verimli bir hizmet sağlamak için kapsamlı bir reform ihtiyacı konusunda kapsamlı bir anlayış sağlamayı amaçlamaktadır.

Yolcular Üzerindeki Mali Yük

RMT’nin araştırması çarpıcı bir gerçeği ortaya koymaktadır: İngiltere demiryolu yolcularının önemli bir bölümü (%70), bilet fiyatlarındaki sürekli artıştan olumsuz etkilendiğini bildirmektedir. Bu mali baskı, birçok kişinin aile ve arkadaşlarını ziyaret etmekten vazgeçmek, alternatif (ve muhtemelen daha az uygun) ulaşım yöntemlerine başvurmak veya temel giderleri azaltmak gibi zor seçimler yapmasına neden olmaktadır. Anket katılımcılarının %60’ının bilet fiyatlarını “korkunç” bulması, yolcular arasındaki artan kızgınlığın altını daha da çizmektedir. Ocak ayındaki %3,1’lik bilet zammı ve söylentilere göre %2,7’lik ek zam, bu mali baskıyı daha da artırarak, yüz binlerce yolcunun yıllık abonman biletlerine 100 sterlinden fazla ek maliyet getirebilir. Bu durum, bilet artışları ile yolcuların deneyimlediği hizmet kalitesi arasında temel bir bağlantı kopukluğunu vurgulamaktadır.

Hizmetten Çok Karın Önceliklendirilmesi

Mevcut sisteme yöneltilen başlıca eleştirilerden biri, karın yolcu deneyimi ve hizmet kalitesinden önceliklendirilmesidir. RMT, kar odaklı özel demiryolu şirketlerinin altyapı iyileştirmelerine, personel eğitimine ve genel hizmet iyileştirmelerine yeterince yatırım yapmadığını savunmaktadır. Raporda belirtildiği üzere, getirileri maksimize etmeye odaklanmanın, yolcu memnuniyetinin pahasına olduğu ve paranın karşılığında düşük değer algısına katkıda bulunduğu öne sürülmektedir. Raylı sistem şirketlerinin elde ettiği 1,2 milyar sterlinlik rapor edilen miktarın da altyapı ve hizmet iyileştirmelerine yapılan yatırımları engellediği iddiası, özel modelin bu alanda yetersiz kaldığı tartışmasını güçlendirmektedir.

Altyapı Yatırımına ve Hizmet İyileştirmesine İhtiyaç

İngiltere demiryolu ağının mevcut durumu, yaşlanan altyapı, aşırı kalabalık ve güvenilmez hizmetlerle karakterizedir. Birçok hat, artan yolcu talebiyle başa çıkmakta zorlanmakta, gecikmelere, iptallere ve genel memnuniyetsizliğe yol açmaktadır. Altyapıya yetersiz yatırım, algılanan personel sıkıntısıyla birleşerek sistemin karşılaştığı devam eden zorluklara katkıda bulunmaktadır. Bu durum, büyüyen yolcu nüfusunu karşılamak ve daha güvenilir ve konforlu bir seyahat deneyimi sunmak için modernizasyon, onarım ve genişletme amacıyla önemli bir sermaye enjeksiyonunu gerektirmektedir.

Kamu Mülkiyetine İlişkin Tartışma

RMT’nin yeniden millileştirme çağrıları, önerilen çözümlerinin merkezinde yer almaktadır. Sendika, demiryollarının kamu mülkiyetine geri döndürülmesinin, şu anda özel karlar için kullanılan fonları serbest bırakacağını ve altyapıya daha fazla yatırım yapılmasını, bilet fiyatlarının düşürülmesini ve hizmet kalitesinin iyileştirilmesini sağlayacağını savunmaktadır. Bu durum, kar maksimizasyonunun birincil itici güç olduğu ve gerekli iyileştirmeleri engellediği mevcut sistemle keskin bir tezat oluşturmaktadır. Kamuya ait mülkiyetin artıları ve eksileri hakkındaki tartışma karmaşık olsa da, sendika mevcut modelin yolculara açıkça zarar verdiğini, daha yüksek bilet fiyatlarına, azalmış hizmete ve artan memnuniyetsizliğe yol açtığını savunmaktadır. Alternatif olan kamu mülkiyeti, sistemi bir bütün olarak geliştirmek için kaynakların yeniden tahsis edilmesi için bir çerçeve sağlamaktadır.

Sonuçlar

İngiltere demiryolu bilet fiyatlarına ilişkin artan endişeler, daha derin bir sistemsel sorunu yansıtmaktadır. RMT’nin bulguları, yolcular tarafından karşılanan yükselen maliyetler ile sağlanan hizmetin algılanan kalitesi arasında açık bir bağlantı kopukluğunu ortaya koymaktadır. Özel işletmecilerin egemen olduğu ve yolcunun refahından çok karı önceliklendiren mevcut model, yolcuların kendilerini mali olarak yük altında ve hizmetten mahrum hissetmelerine neden olmaktadır. Bilet fiyat artışlarından olumsuz etkilenen yolcuların yüksek yüzdesi ile kanıtlandığı gibi yaygın memnuniyetsizlik, önemli bir reform ihtiyacını vurgulamaktadır. Yeniden millileştirme önerisi, tartışmalı olsa da, mevcut sisteme karşı, önemli altyapı iyileştirmeleri, personel alımı ve bilet fiyat indirimleri için fon serbest bırakma potansiyeliyle uygulanabilir bir alternatif sunmaktadır. Nihayetinde, İngiltere demiryolu sisteminin geleceği, önceliklerde temel bir değişikliğe, operasyonel kararların merkezine yolcu ihtiyaçlarının yerleştirilmesine ve daha sürdürülebilir, adil ve verimli bir ağın teşvik edilmesine bağlıdır. Mevcut memnuniyetsizlik, politika yapıcıların, düzenleyicilerin ve demiryolu işletmecilerinin krizin kök nedenlerini ele almak ve ulusun yatırımına ve hizmet verdiği yolculara layık bir sistem sunmak için ortak bir çaba göstermesini gerektirmektedir. Karın yolcu refahından önceliklendirilmesinin devam etmesi nihayetinde sürdürülemez olup, daha adil ve erişilebilir bir demiryolu ağına doğru belirleyici bir değişim gerektirmektedir. Yeniden millileştirmenin çözüm olup olmadığı devam eden bir tartışma konusu olsa da, temel bir reforma duyulan ihtiyaç tartışılmazdır.