Yerli Üretim Olmadan 2023 Yılı Hedeflerine Asla Ulaşamayız
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, iş dünyasını uyararak önümüzdeki dönemde Türkiye’nin mutlaka üretim ve ihracatla büyümesi gerektiğini belirtti. Büyümenin kendisi kadar niteliğinin de çok önemli olduğunu belirten Yılmaz, “Türkiye’nin mutlaka üretim ve ihracat ile büyümesi gerekiyor. Sanayi ürünlerinin kompozisyonuna bakıldığı zaman orta teknolojili ürünlere doğru bir geçişin söz konusu olduğunu dile getiren Yılmaz, katma değeri yüksek ürünler ihraç edilmesinin önemine işaret etti.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sn. Nihat Ergün, bakanlığın yerli üretimin/ürünlerin desteklenmesi amacıyla çalışmalar yaptığını, kamunun yüksek alım gücünü teknoloji tabanlı üretimlerin artırılması için de kullanılması gerektiğini, ” Kamu alımlarında Yerli üretimi desteklemek amacıyla Kamu İhale Kanunu’nda ciddi bir değişiklik yapılacağını” bildirdi. Türkiye’nin ihracatının büyük bölümünü sanayi ürünlerinin oluşturduğunu ve bu ihracatın yarısından fazlasını Avrupa ve ABD’ye yaptığını belirtti. Türkiye’de uygulanmakta olan 4734 sayılı Kamu İhale Kanunun 63. maddesinin ”kamu alımlarında bütün yerli istekliler lehine yüzde 15 oranına kadar fiyat avantajı sağlanmasına” imkân verdiğini belirten Ergün, benzer şekilde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayınlanan ”Yerli Ürünlerin Kullanılmasına” yönelik Başbakanlık Genelgesinde de bu hususa yer verildiğini anımsattı. Nihat Ergün, tıbbi cihaz ve cerrahi el aletleri sektöründe hizmet veren yerli üreticilerin ürettiği ürünlerin devlet, üniversite ve özel hastanelerde tüketilmesi için düğmeye bastı. Konuyla ilgili daha önce çıkarılan Başbakanlık genelgesinin yanında bu konuda bakanlık olarak daha ciddi adımlar atacaklarını açıklayan Bakan Ergün, kamunun ihtiyacı olan medikal ürünler Türk sanayicilerin elinde yoksa yüksek satın alma gücünü sadece ucuza satın almak için değil bunların ya yabancı sermaye yatırımı çekerek ya da yerli yabancı ortaklığı kurarak of-set yöntemleri ile Türkiye’de üretilmesi için teknoloji transferi yapılmasını sağlayacaklarını kaydetti.
Ekonomi Bakanımız Sn. Zafer Çağlayan,
Türkiye’nin 2023 yılında ;
Dünyada ilk 10 gelişmiş ülke ekonomisi arasında yer almak,
Kişi başına 20.000 USD milli gelire sahip olmak,
500 milyar USD ihracat gerçekleştirmek hedeflerine ulaşabilmesi için ;
Sanayimizde devrim yapılması gerekiyor. Bu devrim ülkemizde yerli üretim ve milli markalarımızın gerçekleşmesi ile sağlanır. Türkiye yabancı firmaların peşine düşerek 2023 yılı hedeflerini gerçekleştiremez diyor.
Ulaştırma Bakanımız Sn. Binali Yıldırım, Türkiye eğer 2023’te dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olacaksa, “Türkiye 10 yıl içinde kendi uçağını, yerli trenini yapacak ve dışa bağımlılığı bitirecektir’ dedi.
Enerji Bakanımız Taner Yıldız, Enerji ve maden kaynaklarını verimli, etkin, güvenli, zamanında ve çevreye duyarlı şekilde değerlendirerek dışa bağımlılığı azaltmayı ve ülke refahına en yüksek katkıyı sağlamayı görev edindik.” Nükleer santral teknolojisi konusunda, Güney Kore’nin 10 reaktörden sonra yerli üretime geçtiğini belirten Yıldız, Türkiye’nin de 8 reaktörden sonra yerli üretime geçeceğini ifade etti.
Bakanlarımız Sn.Cevdet Yılmaz, iş dünyasını uyararak Türkiyenin bundan sonra mutlaka üretim ve ihracat yaparak büyümesini, Sn. Zafer Çağlayan, bunun için bir Sanayi devrimi yapılması gerektiğini, Sn. Nihat Ergün, bakanlığın yerli üretimin/ürünlerin desteklenmesi amacıyla Kamu İhale Kanunu’nda ciddi bir değişiklik yapılacağını, Sn.Binali Yıldırım, Türkiye eğer 2023’te dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olacaksa, “Türkiye 10 yıl içinde kendi uçağını, yerli trenini yaparak ve dışa bağımlılığı bitireceğini dile getiriyorlar.
BAKANLARIMIZ yerli üretim konusunda hep destek konuşmaları yapıyorlar ama ortada GERÇEKÇİ bir YERLİLEŞTİRME politikası henüz hayata geçirilmedi. Zaman geçiyor ama Ciddi bir adım hala atılmadı. Kamu ihale konusunda herhangi bir değişiklik yapılmadı. Türkiye’de uygulanmakta olan 4734 sayılı Kamu İhale Kanunun 63. maddesinin ”Kamu alımlarında bütün yerli istekliler lehine yüzde 15 oranına kadar fiyat avantajı sağlanmasına” imkân veren madde YERLİ ÜRETİMİ TEŞVİK için YETERLİ DEĞİL.
Ankara metrosuna alınacak 324 adet metro aracı için yapılan ihalede % 51 yerli katkı şartı konulmasına rağmen ihaleyi kazanan CSR Çin firması tarafından araçlar % 0 katkı ile gönderilmeye başladı.
Bu kanun çıkmadığı için Belediyelerimizin çoğu seçimlere yetiştirmek için Metro, LRT, Tramvay, Otobüs gibi Toplu taşıma araçlarını yerli katkı şartı koymadan alıp alıp getiriyorlar. Vatandaşın parası yabancıya akıyor. Çevremizdeki, elimizdeki, evimizdeki ürünlerin ekonomik değer bakımından % 90’ı yabancı. Otomobillerden Bilgisayarlara, Ofis ürünlerinden,Tıbbi ürünler, Kamera, Saat, Mobil telefonlara kadar hepsi yabancı. Hiçbir yer altı ve yerüstü kaynakları olmayan Japonya , G.Kore gibi ülkeler hammaddeyi bizim gibi ülkelerden satın alıyor, işliyor, üretiyor , AR-GE yapıyor geliştiriyor ve bize geri satıyor. BUNLAR ÜRETİYOR BÜTÜN DÜNYAYA ve BİZE SATIYOR. BİZ NE YAPIYORUZ ÜRETMİYOR, ONLARDAN SATIN ALIYORUZ. BUNU TERSİNE ÇEVİRMENİN ZAMANI ÇOKTAN GELDİ.
O ZAMAN NE YAPILMALI :
Yerli üretimi artırmanın birinci yolu Devlet ihale kanunu değiştirerek yurt dışı alımlarda en az % 51 yerli katkı şartını getirmek ve diğer bir yolu kendi milli markalarınızın oluşturulması için özel sektörü teşvik eden kararlı bir devlet politikası uygulamaktan geçer.
Yurt dışı alım ihalesinde koyacaksın şartını ihaleyi kazanan firma kendi sektöründe bir yurt içi ORTAK seçerek en az % 51 yerli üretim yapmak üzere ülkemizde ortak yatırım yapacaktır. 10 yıl içinde de ürün % 100 yerlileşecektir. Devlet politikası olarak ta işin takibini yaparak gerekli alanlarda da teşvikler vererek destek olacaksın ki o ürün 10 sene sonra milli bir markaya dönüşsün.
Peki şimdiye kadar Yurt dışından satın alınan tüm ürünlere en az % 51 yerli katkı şartı mecliste gündeme geldi mi hayır? Hep konuşuluyor fakat icraat yok. Adımlar hızla atılmıyor. Bugünkü ekonomimizi önümüzdeki 10 yıl içinde 3’e katlamanın altyapısı başka türlü nasıl gerçekleştirilebilir? Bunun için bakanlarımızın iş dünyasını uyarması mı, yoksa iş dünyamızın onları mecliste devlet ihale kanununda değişiklikleri yaparak yerli üretimi teşvik kanununu bir an önce çıkarması için uyarması mı gerekiyor?.
HAYDİ TÜRKİYEM YURT DIŞINDAN GETİRİLEN TÜM ELEKTRONİK, MEKANİK; BİLGİSAYAR, MOBİL TELEFON, KAMERA, OTOMOBİL, OFİS CİHAZLARI, MEDİKAL ÜRÜNLER ve TÜM YÜKSEK TEKNOLOJİ ÜRÜNLERİ İÇİN EN AZ % 51 YERLİ KATKI ŞARTI GETİR.
TÜM YABANCI ÜRÜNLERİN ÜRETİMİ İÇİN TÜRKİYEDE BAŞLANGIÇTA % 51 YERLİ KATKI VE % 51 ORTAKLIKLARLA DAHA SONRA % 100’e KADAR YERLİ VE MİLLİ MARKA OLACAK ŞEKİLDE DEVLET POLİTİKASI OLUŞTUR.
– Eğer 10 yıl içinde yani 2023 yılına kadar yabancı ihalelerde % 51 yerli katkı şartı getiren kanun çıkmaz ise,
– Devletimiz, yerli sanayicilerimize Küresel markalar çıkaracak teşvikler, destekler vererek onları küresel rekabet edebilir bir seviyeye çıkaramazsa, yani bir Samsung, Siemens, Boing, Honda, Hundai, Bosch, Bombardier, IBM, Casio, Sony vb. gibi markalar çıkaramazsa
bir daha bu fırsatı yakalayamayız.
SON SÖZ : 2023 HEDEFLERİNE ULAŞMAK İÇİN BİRİNCİ ÖNCELİK, DEVLET İHALE KANUNUNDA TÜM YURT DIŞI ALIMLARDA EN AZ % 51 YERLİ KATKI ŞARTINI SAĞLAMAK, BUNUN YANISIRA YERLİ SANAYİCİLERİMİZE MİLLİ MARKALAR ÜRETMESİ İÇİN KARARLI BİR DEVLET POLİTİKASI İLE TEŞVİKLER GETİRMEKTİR.
‘’YERLİ ÜRETİMİNİ VE MİLLİ MARKALARINI OLUŞTURAMAMIŞ TOPLUMLAR ÖZGÜR DEĞİLDİR.’’