Dolar 42,8012
Euro 50,1583
Altın 5.973,25
BİST 11.341,90
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 13°C
Çok Bulutlu
İstanbul
13°C
Çok Bulutlu
Paz 13°C
Pts 13°C
Sal 14°C
Çar 13°C

Londra’nın 1.7 Milyarlık Kurtarışı: Ulaşımın Geleceği

Londra’nın 1.7 Milyarlık Kurtarışı: Ulaşımın Geleceği
5 Kasım 2020 10:02



Londra Ulaşım Ağı’nın Güvenliğini Sağlamak: 1,7 Milyar Sterlinlik Kurtarma Paketi ve Etkileri

Bu makale, COVID-19 pandemisi sırasında Londra Ulaşım Şirketi’ne (TfL) verilen 1,7 milyar sterlinlik kurtarma paketini inceleyerek, siyasi bağlamı, mali etkilerini ve şehrin ulaşım sistemi ve işgücü üzerindeki olası sonuçlarını analiz etmektedir. İngiltere Hükümeti ve Londra Belediye Başkanı arasında haftalarca süren gerilimli görüşmelerden sonra varılan anlaşma, TfL’nin faaliyetlerini sürdürmesi için hayati önem taşıyan fon sağlamıştır. Bu analiz, kurtarma paketinin ayrıntılarına inecek, hükümet tarafından empoze edilen koşulları inceleyecek, TfL’nin mali sürdürülebilirliği üzerindeki etkiyi değerlendirecek ve İngiltere’deki kamu ulaşım finansmanı ve işçi ilişkileri için daha geniş kapsamlı sonuçları ele alacaktır. TfL vakası, büyük ölçekli kamu ulaşım sistemlerinin büyük krizler sırasındaki mali kırılganlıkları ve merkezi ve yerel yönetim finansman modelleri arasındaki karmaşık etkileşim hakkında değerli bilgiler sunmaktadır.

Kurtarma Paketi: Gerekli Bir Müdahale mi?

1,7 milyar sterlinlik (kaynağa bağlı olarak rakamlar biraz farklılık göstermektedir) kurtarma paketi, Mayıs 2020’de yapılan ilk desteğin ardından TfL için ikinci bir acil durum fonlama turunu temsil ediyordu. Pandemi sırasında yolcu sayısındaki sert düşüş nedeniyle oluşan işletme kayıplarını karşılamak üzere tasarlanan fonlama, Londra’nın hayati ulaşım ağının – metro (Tube olarak da bilinir), otobüsler ve diğer TfL hizmetleri dahil – sürekli çalışmasını sağlamıştır. Bu destek, hükümetin ulusal demiryolu işletmecilerine sağladığı mali yardımı yansıtarak, İngiltere genelinde temel ulaşımın sürdürülmesine olan bağlılığı vurgulamıştır. Kurtarma paketi, pandeminin neden olduğu kısıtlamalar ve yolcu sayısındaki azalmanın doğrudan bir sonucu olarak TfL’nin yaşadığı ücret gelir açığını karşılamıştır. Bu önlem, iş veya diğer kritik nedenlerle seyahat etmesi gereken London’lular için temel hizmetleri korumayı amaçlamıştır.

Siyasi Manevralar ve Uzlaşmalar

Anlaşma hiç de kolay olmadı. Haftalarca süren yoğun görüşmeler, İngiltere Hükümeti ve Londra Belediye Başkanı Sadiq Khan arasında önemli siyasi gerilimler içerdi. Hükümet başlangıçta, Belediye Başkanı’nın şiddetle karşı çıktığı, Londra’nın trafik tıkanıklığı ücretlendirme bölgesinin genişletilmesi ve ücretlerin enflasyonun üzerinde artırılması da dahil olmak üzere çeşitli koşullar önerdi. Bu öneriler, Belediye Başkanı tarafından aşırı cezalandırıcı olarak değerlendirildi ve TfL’nin mali zorluklarının doğrudan pandeminin etkisinden kaynaklandığını, yanlış yönetimden değil, savundu. Sonuç olarak, Belediye Başkanı hükümetin daha sıkı taleplerinin çoğunu başarılı bir şekilde hafifletti ve emekliler için ücretsiz seyahat imtiyazları gibi bazı hayati sosyal programları korurken kurtarma paketini güvence altına aldı. Belediye Başkanı, kurtarma paketinin maliyetinin bir kısmını karşılamak için 160 milyon sterlinlik maliyet tasarruflarını belirlemeyi taahhüt etti. Bu tasarruflar, mütevazı belediye vergisi artışları ve merkezi Londra trafik tıkanıklığı ücretinin korunması gibi önlemlerden gelebilir. Bu öneriler uygulamaya konulmadan önce kamuoyu görüşmesine sunulmuştur.

İşçi İlişkileri ve Geleceğin Belirsizlikleri

Kurtarma paketinin duyurusu evrensel olarak karşılanmadı. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaşım İşçileri Sendikası (RMT), anlaşmayla ilgili maliyet tasarruf önlemlerinin işleri tehlikeye atabileceği ve çalışanların çalışma koşullarını tehdit edebileceği endişesini dile getirdi. Sendika, TfL personelinin pandemi sırasındaki özverisine dikkat çekti ve mali sonuçların yükünü taşımamaları gerektiğini savundu. Sendikanın endişeleri, mali sorumluluk ile büyük bir kamu sektörü iş gücünün refahı arasında hassas bir denge kurma konusunu vurguladı. Hükümet temsilcilerinin TfL yönetim kuruluna dahil edilmesi ve hükümet başkanlığındaki bir denetim grubunun kurulması da Londra’nın ulaşım sistemi üzerinde artan hükümet kontrolü konusunda endişelere neden oldu.

Sonuç: Geçici Bir Çözüm, Süregelen Sorularla

TfL için 1,7 milyar sterlinlik kurtarma paketi, COVID-19 pandemisinin hemen yaşanan krizi sırasında Londra’nın toplu taşıma sistemi için hayati bir can simidi sağlamıştır. Temel hizmetlerin devam etmesine izin verdi ve ağın potansiyel olarak felaket bir çöküşünü önledi. Bununla birlikte, anlaşma, öngörülemeyen olaylar karşısında kamu ulaşım finansman modellerinin kırılganlığını ve merkezi ve yerel yönetim otoriteleri arasındaki devam eden gerilimi vurgulamaktadır. Kurtarma paketine eklenen koşullar – özellikle maliyet tasarruf önlemleri – potansiyel iş kayıpları ve hizmet kesintileri konusunda endişelere neden olmuştur. RMT’nin muhalefeti, TfL’nin geleceği ve iş gücünün refahı konusunda paydaşlar arasında açık bir diyalog kurmanın hayati önemini vurguluyor. Kurtarma paketinin kendisi geçici bir çözüm sunmuş, kamu ulaşım ağları için sürdürülebilir finansman ve yerel ve ulusal yönetim arasında güç dengesine ilişkin uzun vadeli soruları ele almamıştır. Kurtarma paketinin uzun vadeli mali etkilerini ve TfL’nin operasyonel verimliliği ve hizmet kalitesi üzerindeki etkilerini incelemek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Bu vaka, gelecekteki krizlere dayanabilecek sağlam, uyarlanabilir ve yeterli miktarda finanse edilen toplu taşıma sistemlerine olan ihtiyacın çarpıcı bir hatırlatıcısıdır. Benzer durumları gelecekte önlemek için TfL ve benzer kuruluşlar için finansman modelinin kapsamlı bir şekilde gözden geçirilmesi, hem bu hayati hizmetlerin mali istikrarını hem de iş gücünün korunmasını sağlamak için çok önemlidir.