Dolar 42,8012
Euro 50,1583
Altın 5.973,25
BİST 11.341,90
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 13°C
Çok Bulutlu
İstanbul
13°C
Çok Bulutlu
Paz 13°C
Pts 13°C
Sal 14°C
Çar 13°C

Demiryolu’nda Akıllı Yolcu Yönetimi: GTR Örneği

Demiryolu’nda Akıllı Yolcu Yönetimi: GTR Örneği
15 Haziran 2020 03:10

COVID-19 Pandemisi ve Demiryolu Sistemlerinde Yenilikçi Yolcu Yönetimi: Govia Thameslink Railway Örneği

COVID-19 pandemisi, küresel demiryolu sektörü için benzeri görülmemiş zorluklar ortaya koymuş ve operatörlerin yeni güvenlik protokolleri ve yolcu yönetim stratejilerine hızla uyum sağlamalarını gerekli kılmıştır. Özellikle yolcu trenlerinin dar alanlarında sosyal mesafeyi korumak büyük önem kazanmıştır. Bu makale, Birleşik Krallık’taki Govia Thameslink Railway (GTR)’nin (Govia Thameslink Demiryolu) ve Siemens Mobility ile ortaklaşa geliştirdikleri yenilikçi çözümün bir vaka çalışmasını ele almaktadır. Bu çözüm, gelişmiş yolcu yükleme verileri analizini kullanarak tren doluluk oranlarını izler, servis planlamasını optimize eder ve yolcu güvenliğini sağlar. Teknolojinin uygulanmasını, GTR’nin operasyonları üzerindeki etkisini ve demiryolu sektöründe daha geniş bir uygulama potansiyelini inceleyeceğiz. Tartışma, sistemin teknik yönlerini, faydalarını, sınırlamalarını ve demiryolu yönetimi ile yolcu deneyimi için uzun vadeli etkilerini derinlemesine ele alacaktır.

Gerçek Zamanlı Yolcu İzleme ve Sosyal Mesafe

Birleşik Krallık’ın önde gelen tren operatörlerinden Govia Thameslink Railway (GTR), COVID-19 pandemisi boyunca Class 700 Thameslink ve Class 717 Great Northern Moorgate trenlerinde yolcu sayılarını yönetme ve sosyal mesafeyi sağlama ihtiyacıyla karşı karşıya kalmıştır. Bu zorluğa yanıt olarak, GTR, son teknoloji yolcu yükleme izleme sistemini uygulamak için Siemens Mobility ile ortaklık kurmuştur. Bu sistem, trenin her bir aksındaki ağırlığı ölçen aks yük verilerini kullanarak trendeki yolcu sayısını tahmin eder. Bu ağırlık tabanlı yaklaşım, öznel ve hataya açık manuel sayımların aksine, doluluk seviyelerinin sürekli ve objektif bir değerlendirmesini sağlar. Toplanan veriler daha sonra bulut tabanlı bir platforma aktarılır ve ağ genelinde yolcu sayıları hakkında gerçek zamanlı bilgiler sağlar.

Veri Analizi ve Operasyonel Optimizasyon

Bulut tabanlı Gelişmiş Yolcu Yükleme raporlama sistemi, GTR’ye yolcu akışları hakkında kapsamlı veriler sağlar. Bu veriler, her istasyonda binen ve inen yolcu sayısını içerir ve farklı güzergahlar ve günün farklı saatlerinde yolcu talebinin doğru bir şekilde değerlendirilmesini sağlar. Bu ayrıntılı veriler, GTR’nin servis ayarlamaları konusunda bilinçli kararlar almasını sağlar. Örneğin, veriler belirli bir serviste sürekli yüksek doluluk oranını ortaya koyarsa, GTR, güvenli sosyal mesafeyi korurken yolcu talebini karşılamak için daha uzun trenler kullanabilir veya ek servisler ekleyebilir. Tersine, bir servis sürekli olarak yetersiz kullanılıyorsa, kaynaklar operasyonel verimliliği optimize etmek için yeniden tahsis edilebilir. Servis planlamasına yönelik bu veri odaklı yaklaşım, demiryolu operasyonlarında önemli bir gelişmeyi temsil etmekte, hem yolcu memnuniyetini hem de kaynak tahsisini iyileştirmektedir.

Teknolojik Uygulama ve Hızlı Dağıtım

Bu teknolojinin sadece 14 gün içinde hızlı geliştirilmesi ve uygulanması, demiryolu endüstrisinin kriz durumlarına etkili bir şekilde yanıt verme kapasitesini vurgulamaktadır. Bu hız, mevcut altyapı ve kolayca bulunabilen teknolojilerden yararlanan GTR ve Siemens Mobility arasındaki işbirliği sayesinde sağlanmıştır. Sistemin mevcut yerleşik ekipmanlarla entegrasyonu, mevcut operasyonlarda aksamayı en aza indirmiş ve yeni izleme sistemine sorunsuz bir geçişi sağlamıştır. Bu hızlı dağıtımın başarısı, özellikle beklenmedik koşullar karşısında, demiryolu sektöründeki gelişen operasyonel ihtiyaçlara çevik yanıt verme potansiyelini göstermektedir. Bulut tabanlı altyapının kullanımı, merkezi veri yönetimini ve erişilebilirliği kolaylaştırmakta ve gerçek zamanlı izlemeyi ve karar vermeyi önemli ölçüde daha verimli hale getirmektedir.

Sonuçlar

Govia Thameslink Railway ve Siemens Mobility arasındaki işbirliği, COVID-19 pandemisinin demiryolu endüstrisine getirdiği önemli zorlukları ele almak için teknolojinin başarılı bir uygulamasını göstermektedir. Aks yük veri analizi ve bulut tabanlı raporlamaya dayalı gerçek zamanlı yolcu yükleme izleme sisteminin uygulanması, sosyal mesafeyi kolaylaştırmada ve servis planlamasını optimize etmede oldukça etkili olmuştur. Bu sistemin hızlı geliştirilmesi ve uygulanması, endüstrinin uyarlanabilirliğini ve beklenmedik koşullar karşısında yenilik kapasitesini vurgulamaktadır. Bu projenin başarısı, yalnızca teknolojik yeteneklerinde değil, aynı zamanda demiryolu operatörü ve teknoloji sağlayıcısı arasındaki işbirlikçi yaklaşımda da yatmaktadır. Sistem, ilk pandemi yanıt rolünün ötesine geçerek kalıcı bir unsur haline gelmiş, yolcu talebi hakkında değerli bilgiler sunmakta ve daha verimli kaynak tahsisi sağlamaktadır. Demiryolu operasyonlarına yönelik bu veri odaklı yaklaşım, hem demiryolu hizmetlerinin güvenliğini hem de verimliliğini iyileştirerek önemli bir adım öne taşımaktadır. Bu teknolojinin kullanımı daha geniş kapsamlı sonuçlara sahiptir; benzer çözümlerin küresel olarak diğer demiryolu ağlarında uygulanması, operasyonları optimize etmesi ve genel yolcu deneyimini geliştirmesi potansiyelini sergilemektedir. Bu tür sistemlerin daha fazla geliştirilmesi ve iyileştirilmesi, şüphesiz ki demiryolu taşımacılığının geleceğini şekillendirmede, daha akıllı ve duyarlı demiryolu ağlarının yolunu açmada önemli bir rol oynayacaktır. Bu vaka çalışması, değişen koşullara uyum sağlamada ve güvenli ve verimli toplu taşıma sağlamada teknolojik yeniliğin ve işbirlikçi ortaklıkların hayati rolünü vurgulamaktadır.