Dolar 38,8520
Euro 43,3708
Altın 3.997,10
BİST 9.668,36
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Yağmurlu
İstanbul
19°C
Yağmurlu
Paz 20°C
Pts 23°C
Sal 22°C
Çar 24°C

Helsinki’nin 1,6 Milyar €’luk Tramvay Devrimi

Helsinki’nin 1,6 Milyar €’luk Tramvay Devrimi
30 Ekim 2023 02:18
1



Helsinki Hafif Raylı Sistem Araçları (HRS) Alımı: Modern Kentsel Ulaşımın Modernizasyonunda Bir Vaka Çalışması

Bu makale, Helsinki Metropol Bölgesi Ulaşım (HMBU) tarafından, 1970’ler ve 1980’lerden kalma birçok bileşene sahip yaşlanan hafif raylı sistem filosunun modernizasyonu amacıyla 63 yeni Hafif Raylı Sistem Aracı (HRS) alımı için verilen 1,6 milyar € değerindeki ihaleyi derinlemesine inceliyor. Bu girişim, sadece eski raylı araçların değiştirilmesinin ötesinde, şehrin genişleyen altyapısını desteklemek ve genel yolcu deneyimini artırmak için stratejik bir hamledir. En fazla dört teklif verene kadar müzakereli bir ihale yöntemi kullanan süreç, büyük ölçekli toplu taşıma projelerinin karmaşıklığını ve verimli tedarik stratejilerinin gerekliliğini vurguluyor. Bu analiz, yeni HRS’lerin özelliklerini, tedarik metodolojisini ve Helsinki’nin toplu taşıma sistemi üzerindeki uzun vadeli etkilerini içeren bu ihaleye ilişkin temel yönleri inceleyecektir. Helsinki Şehir Ulaşımı (HKL)’nın halefi olan HMBU (Helsinki Metropol Bölgesi Ulaşım), bu büyük ölçekli projeyi planlarken şehrin artan nüfusunu ve gelecekteki büyümesini göz önünde bulundurmuş ve bu doğrultuda geleceğe yönelik bir bakış açısı benimsemiştir. İhale sürecinin şeffaflığı ve maliyet etkinliği, sürdürülebilir ve verimli bir toplu taşıma sisteminin oluşturulması için kritik önem taşımaktadır. Bu nedenle, Helsinki HRS ihalesi, kentsel ulaşım planlamasında modern ve geleceğe dönük bir yaklaşımın nasıl uygulanabileceğine dair önemli bir vaka çalışması sunmaktadır.

Filo Modernizasyonu ve Ağ Genişlemesi

Bu tedarikin temel amacı, Helsinki’nin eskiyen HRS filosunun tamamen yenilenmesidir. Mevcut filonun yaşı ve teknolojik sınırlamaları, operasyonel verimliliği, güvenilirliği ve yolcu konforunu olumsuz yönde etkiler. 30 tek yönlü (A Tipi) ve 33 çift yönlü (B Tipi) araçtan oluşan 63 yeni HRS’nin devreye alınması, bu endişeleri doğrudan ele almaktadır. Yeni HRS’ler, modern özellikler ve iyileştirilmiş erişilebilirlikle yolcu deneyimini geliştirmekle kalmayacak, aynı zamanda hafif raylı sistem ağının genel güvenilirliğini ve kullanılabilirliğini de artıracaktır. Ayrıca, bu tedarik, Helsinki’nin devam eden altyapı genişletme projeleriyle sorunsuz bir şekilde uyum sağlayarak, şehrin toplu taşıma sisteminin büyüyen nüfusuna etkili bir şekilde hizmet etmesini ve gelecekteki ağ büyümesini karşılamasını sağlayacaktır. Yeni araçların modern teknolojileri, enerji verimliliği ve düşük bakım maliyetleri ile şehrin sürdürülebilir ulaşım hedeflerine katkıda bulunması hedeflenmektedir.

Müzakereli İhale ve Tedarik Stratejisi

HMBU, katılımı en fazla dört teklif verene sınırlandıran müzakereli bir ihale yöntemi seçmiştir. Bu yaklaşım, görünüşte kısıtlayıcı olsa da, bu büyüklük ve karmaşıklığa sahip bir proje için stratejik olarak sağlamdır. Müzakereli ihale, teknik özelliklerin ayrıntılı olarak görüşülmesini ve netleştirilmesini sağlayarak, nihai ürünün şehrin gereksinimlerini en uygun şekilde karşılamasını sağlar. Ayrıca, teklif veren sayısının sınırlandırılması, değerlendirme sürecini basitleştirir ve olası gecikmeleri en aza indirir. Son üç yılda minimum 800.000.000 € yıllık ciro dahil olmak üzere teklif verenin seçimi için kriterler, bu ölçekte bir projeyi teslim edebilecek mali olarak istikrarlı ve deneyimli yüklenicilerin seçilmesine yönelik bir bağlılığı göstermektedir. Bu, projenin zamanında ve bütçe dahilinde tamamlanmasını sağlamak için kritik öneme sahiptir.

Uzun Vadeli Destek ve Bakım Sözleşmeleri

İhale, ilk garanti süresinin ötesinde 30 yıl uzatılan kapsamlı bir destek sözleşmesi içermekte olup, iki beş yıllık uzatma seçeneği bulunmaktadır. Yeni HRS’lerin tüm kullanım ömrü boyunca sürekli operasyonel verimliliğini sağlamak için öngörülemeyen maliyet risklerini önemli ölçüde azaltır. Bu yaklaşım, şehrin uzun vadeli değere ve HRS filosuyla ilişkili yaşam döngüsü maliyetlerinin en aza indirilmesine olan bağlılığını vurgular. Bu karar, başlangıçtaki sermaye harcamalarıyla birlikte sürdürülebilir operasyonel verimliliği önceliklendiren kapsamlı bir toplu taşıma yönetimine stratejik bir geçişi göstermektedir. Uzun vadeli bir bakış açısıyla yapılan bu planlama, maliyetlerin kontrol altında tutulması ve projenin sürdürülebilirliğinin sağlanması açısından son derece önemlidir.

Sonuç

Helsinki Metropol Bölgesi Ulaşım’ın 1,6 milyar €’luk HRS ihalesi, kentsel ulaşım planlamasına yönelik ileri görüşlü bir yaklaşımı yansıtan önemli bir projedir. 63 yeni HRS’nin tedariki, sadece yaşlanan raylı araçların değiştirilmesi ihtiyacını ele almakla kalmaz, aynı zamanda şehrin hafif raylı sistem ağını gelecekteki genişleme ve artan yolcu sayısı için stratejik olarak konumlandırır. Müzakereli bir ihale sürecinin seçilmesi, kapsamlı ve uzun vadeli bir destek sözleşmesiyle birleştirildiğinde, verimliliğe, şeffaflığa ve paranın karşılığını almaya bağlılığı göstermektedir. Bu proje, benzer büyük ölçekli altyapı yatırımları planlayan diğer şehirler için değerli bir vaka çalışması görevi görerek, stratejik planlamanın, sağlam tedarik stratejilerinin ve uzun vadeli operasyonel verimliliğe bağlılığın önemini vurgulamaktadır. Uzun vadeli bakım sözleşmesi, gelecekteki riskleri en aza indirir ve Helsinki’nin genişletilmiş ve modernize edilmiş hafif raylı sistem ağının sürekli sorunsuz çalışmasını sağlar; bu da nihayetinde sakinlere fayda sağlar ve şehrin sürdürülebilir büyümesine katkıda bulunur. Önemli deneyime sahip mali açıdan sağlam teklif verenlerin seçilmesi üzerine yapılan vurgu, bu hayati kentsel ulaşım projesinin zamanında ve verimli bir şekilde teslim edilmesini, kesintilerin en aza indirilmesini ve yatırım getirisinin maksimize edilmesini sağlar. Bu düşünceli ve kapsamlı yaklaşım, dünya çapındaki gelecekteki kentsel ulaşım modernizasyon projeleri için güçlü bir emsal teşkil eder. Bu girişimin başarısı, yaşlanan toplu taşıma altyapılarının bakımını ve yükseltme zorluğuyla boğuşan diğer metropol alanlarındaki benzer girişimleri şüphesiz etkileyecektir.