Metroya Bin Her Yıl 53 Bin Ağacı Kurtar
Kent içi trafiğini rahatlatan metro, banliyö gibi raylı sistemler, enerji verimliliği ve daha az karbon salınımıyla çevreyi koruyor.İzmir’de her gün yaklaşık 428 bin yolcunun raylı ulaşımı tercih etmesiyle her yıl 10 binlerce ağacın kurtarıldığını belirten Yaşar Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof.Dr. Arif Hepbaşlı, Avrupa Kentsel Şartnamesi’nde yer alan “Yavaş ama kesin bir biçimde otomobil bir kenti öldürmektedir” maddesine dikkat çekti. Hepbaşlı, kentte her gün otomobil yerine metro veya banliyö sistemini kullanan yaklaşık 428 bin yolcunun bilerek veya bilmeyerek Kültürpark’ta yer alan ağaçların 5 katı olan 53 bin ağacı her yıl kurtarmış olduğunu söyledi. Hepbaşlı, “İzmir’de daha temiz bir çevre için raylı sistem yatırımlarının daha da artması gerekir” dedi.
TRAMVAYLAR ÜÇ KAT VERİMLİ
İzmir trafiğinde yer alan 1 milyon 20 bin üzerindeki motorlu taşıtın günlük karbon salınımına dikkat çeken Prof.Dr. Arif Hepbaşlı, raylı sistemlerin artmasıyla kentin daha rahat bir nefes alacağını ifade etti. Temiz bir Kent için vatandaşların toplu ulaşıma özendirilmesi gerektiğinin altını çizen Hepbaşlı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Uluslararası standartlara baktığınız zaman tramvay kullanımının otobüse oranla karbon salınımını neredeyse yarı yarıya azalttığını görüyoruz. Örneğin tramvay için 1 kilometrede yolcu başına düşen karbon salınımı 42 gram iken bu oran otobüs için 69 gram, büyük motor hacimli bir otomobilde ise 183’e çıkıyor. Öte yandan, elektrikli tramvaylar, sıfır kirlilik demektir. Yoğun nüfuslu alanlarda insanların taşınması için tramvay en iyi seçenek, otobüslerden de üç kat daha iyi enerji verimli. Yüzde 100 yenilenebilir enerjilere yöneldiğimiz zaman sıfır emisyonlu.”
Çevreci yönüyle cazip bir ulaşım yöntemi olan tramvayın kentlerde yaygınlaştırılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Hepbaşlı, sözlerine şöyle devam etti: “Otobüs yerine tramvay kullanımıyla kişi başına yaklaşık 27 gram karbon salınımının önüne geçebiliriz. 10 bin kişinin otobüs yerine tramvayı kullandığını varsayarsak 11 kilometrelik bir yol boyunca yaklaşık 3 ton karbondioksit salınımının önüne geçmiş oluyoruz. İzmir’de planlanan tramvay projesinin hayata geçmesiyle, günde 85 bin yolcunun taşınacağı öngörülüyor. Bu durumda yılda 12 bin ağacı kurtarmış olacağız.”
Hepbaşlı, İzmir Metrosu ve İzban’la günde 428 bin yolcunun taşındığını hatırlatarak şöyle konuştu: “Eğer bu 428 bin kişi büyük motor hacmine sahip bir otomobili ulaşım için kullansaydı, bir yılda ortaya çıkan fazla karbon salınımını, ancak 53 bin 290 ağaç dikerek telafi edebilirdik. Kültürpark’ta 9 bin 500 ağaç olduğunu düşünürsek raylı sistemi kullanarak yılda 5 Kültürpark’lık sayıda ağacı kurtarmış oluyoruz.”
EN ÇEVRECİ ULAŞIM ARACI TRAMVAY
1 kilometrede yolcu başına düşen karbon dioksit salınımı;
Tramvay için 42 gram
Metro için 65 gram
Otobüs için 69 gram
Benzinli küçük model bir taşıt için 110 gram
Benzinli orta model bir taşıt için 133 gram
Benzinli büyük model bir taşıt için 183 gram.
İZMİR’DE RAKAMLAR
İzmir’de, Eshot’a bağlı bin 500’e yakın belediye otobüsü bulunuyor. Aliağa Cumaovası hattı arasında sefer yapan İzmir Banliyö Sistemi (İZBAN) günde ortalama 220 bin yolcu taşıyor. Yılda 72 milyon kilowatt saat elektrik harcayan İZBAN, 2012 yılında 50 milyon 361 bin yolcuya hizmet verdi.
Hatay-Evka 3 hattı arasında sefer yapan İzmir Metrosu ise günde ortalama 208 bin yolcuya hizmet ediyor. Hat 2013 yılında yaklaşık 27 milyon kilowatt saat elektrik harcadı.
İZMİR VE AVRUPA’DA YEŞİL ALAN DURUMU
İzmir’de, Büyükşehir Belediyesi 2013 Aralık rakamlarına göre, metropol ilçeler dahil 35 milyon metrekarelik yeşil alan bulunuyor. Kişi başına düşen yeşil alan miktarı 12.68 metrekare. Aktif yeşil alan üzerinden hesaplama yapılan Ab ülkelerinde ise kişi başına düşen kentsel yeşil alan miktarı ortalama 20-40 metrekare arasında değişiyor. Bu oran Stockholm’de 87,5, İngiltere’de 78, Amsterdam’da 45.5, Roma’da 45.3, Fransa’da 35.7.
AVRUPA TEHLİKEYİ ÇEYREK ASIR ÖNCE GÖRDÜ
1992 Avrupa Kentsel Şartnamesi Madde 4’e 1’e göre, “Yavaş ama kesin bir biçimde otomobil bir kenti öldürmektedir. 2000’li yıllarda artık ya kenti ya da otomobili seçeceğiz; çünkü ikisi bir arada olmayacak” yazıyor.