Dolar 36,2464
Euro 37,9750
Altın 3.377,75
BİST 9.836,49
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 7°C
Hafif Yağmurlu
İstanbul
7°C
Hafif Yağmurlu
Sal 7°C
Çar 4°C
Per 3°C
Cum 3°C

Raylı Ulaşım Sistemlerinde Yerli Üretim ve Milli Markalar

6 Aralık 2013 21:43 | Son Güncellenme: 9 Haziran 2014 12:44
1.073

Türkiye’nin 2023 yılında ;
Dünyada ilk 10 gelişmiş ülke ekonomisi arasında yer almak,
Kişi başına 20.000 USD milli gelire sahip olmak,
500 milyar USD ihracat gerçekleştirmek hedeflerine ulaşabilmesi için ;

Ekonomi Bakanımız Sn. Zafer Çağlayan’ında belirttiği gibi Sanayimizde bir devrim, bir dönüşüm yapılması gerekiyor. Bu dönüşümün bir yolu kendi ulusal markalarımızla ihracat yapmak ve diğer bir yolu da ithal ettiğimiz ürünlerde en az % 51 yerli katkı sağlanması ile mümkündür.
Bu hususta tüm dünya ülkeleri tarafından OFFSET ( Yerli Katkı ) adı altında uygulama yapılmaktadır.

Dış Ticaret Müsteşarlığının 27 Temmuz 2007 tarih ve 26595 sayılı resmi gazetede yayınlanan Offset uygulamalarına ilişkin tebliğinde yerli katkı payı, 06.09.2011 tarih ve 28046 sayılı resmi gazetede Kamuda yerli ürün kullanılmasına yönelik Başbakanlık Genelgesinde, kamuda yerli ürün kullanılmasını özellikle vurgulamasına rağmen yabancı alımlarda kararlı bir devlet politikası uygulanmamaktadır. Günümüzde, yerli katkı zorunluluğunun 130 ülke tarafından uygulandığı bilinmektedir. Örnek olarak ABD bütün alımlarında % 45-60, İsrail 5 milyon USD üzerindeki alımlar için % 35-50, Macaristan 3.5 milyon USD üzerindeki alımlar için % 100, Malezya 10 milyon Euro üzerindeki alımlar için % 50-100 oranında yerli katkı şartı koymuştur. Fransa, Hollanda, İspanya, İtalya, Norveç, Polonya, Yunanistan, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Avustralya, Güney Kore, Hindistan, Çin ve Brezilya gibi ülkelerde %30 ile %100 arasında yerli katkı payı şartı uygulaması yapılmaktadır.

2013-2023 döneminde Türkiye’de başta haberleşme ve sağlık sektörleri olmak üzere, bilgi teknolojileri ve ulaştırma alanlarında yaklaşık 600 Milyar USD tutarında yatırım yapılması tahmin edilmektedir. Sanayicilerimizin bu pazardan pay alabilmesi için dünyadaki uygulamalara paralel olarak OFFSET kanununun bir an önce çıkarılarak bütün sektörlerdeki kamu alımlarında en az % 51 yerli katkı payı şartı getirilmesi ile yerli sanayimize iş payı, ürün ve hizmet üretimi, ileri teknoloji kazanımı ve ülkemizde yeni yatırımlar yapılarak yaklaşık 306 milyar USD’lık ulusal ekonomimize bir katkı sağlanacaktır.

Sanayicilerimizin yabancı ihalelerden pay alabilmesi için ilk adım Çin – CSR firmasından 391 milyon 230 bin dolar’a satın alınan 324 araçlık Ankara metro ihalesinde atılmış ve şartnameye % 51 yerli katkı payı şartı konulmuştur. Bu yerli katkı şartı sanayicilerimize yaklaşık 200 milyon USD katkı getirecektir. Bu karar ülke sanayimizin gelişmesi için bir milat olmuştur. Bu kararın alınmasından dolayı tüm sanayicilerimiz adına T.C.Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanımız Sn. Binali YILDIRIM başta olmak üzere, emeği geçen tüm yöneticilerimize teşekkür ederiz.

Fakat her yabancı ihale için tek tek şartnamelere % 51 Yerli katkı şartının konulması ve uygulanması için mücadele edilmesi imkansızdır. Bu nedenle bir DEVLET POLİTİKASI olarak tüm yurt dışı alım ihalelerini kapsayacak şekilde en az % 51 Yerli katkı kanununu acilen çıkarmak gerekiyor.

Sanayicilerimiz tasarımından üretimine kadar tamamen yerli üretim ve milli marka yapacak bilgi, yetenek ve donanıma sahiptir. Bugün yerli katkının yüzde 51’lik oranı dahi yeterli görülmemektedir. Hafif raylı ulaşım sistemlerinin en az yüzde 80’ini Türk sanayicisi üretebilecek kapasitededir. Bu nedenle, Ankara metrosu için geçerli olan yerli katkı diğer tüm dış alımları da kapsayacak şekilde mutlaka yasalaşmalıdır. Bu kanunla tüm yabancı alımlar öyle güvence altına alınmalı ki yerel yönetimler ve kamu ihale kurumu başta olmak üzere tüm kuruluşlar yerli katkı şartına uysunlar.

Özellikle seçimlere yetiştirme, açılışlar, gösterişler ve oy kaygısı yerel yönetimleri ve hükümetleri bir an önce hazır yabancı ürün alımına itmekte ve bu politika nedeniyle ülke ekonomimiz çok büyük zararlar görmektedir. Kendisinden oy beklenilen sanayicilerimiz ve fabrikalarındaki binlerce işçi, mühendis, teknisyen ve idari personelin işsiz kalacağı düşünülmemekte ve ülkemiz sanayisinin iş potansiyeli göz ardı edilmektedir. Sanayicilerimiz, OSTİM ve tüm Anadolu’daki üyelerimizin de dahil olduğu ARUS bünyesinde yerli üretim-milli marka çalışmalarını büyük bir gayretle yürütmektedir. Anadolu Raylı Ulaşım Sistemleri Kümelenmesi ( ARUS ), Raylı ulaşım sistemleri üreten sanayicilerimiz, destekleyici kurum ve kuruluşlarımız tarafından “ İş Birliği, Güç Birliği ve Milli Marka” inancıyla kurulan bir kümelenmedir. Tüm Anadolu’yu kapsayan Kümemizin ana hedefi yerli sanayicilerimiz tarafından, tasarımından üretimine kadar tamamen yerli ve milli raylı ulaşım sistemlerini üretebilmek ve oluşturulan milli markalarımızı dünya markası haline getirmektir. Kümemizin 120 kayıtlı sanayici üyesi ve 21,300 çalışanı bulunmaktadır. Küme de yer alan sanayicilerimiz, yan sanayi ile birlikte yaklaşık 150,000 çalışan ve ailelerinin doğrudan ve dolaylı olarak geçimini sağlamaktadır.

Diğer sektörlerde de aynı şekilde tüm memleketimizi ilgilendiren bu dış alımların hükümet politikası yada seçim kaygısı ile değil, kararlı bir devlet politikası ile yapılması gerekir. İleriye yönelik düşünüldüğünde çalışan sanayi çarklarıyla sanayicilerimiz, mühendislerimiz, teknisyenlerimiz, işçilerimiz doğrudan ve dolaylı olarak geçimini sağlayan tüm çalışanlarımız daha çok oy potansiyeline sahip olduğu bilinmelidir. Türkiye’de toplam 276 OSB bölgesi ve OSB’lerde faaliyet gösteren 57 bin 263 firmada kayıtlı 1 milyon 431 bin 440 kişi çalışmaktadır. Mevcut OSB’lerin yarısından fazlası yatırım ve iş bekliyor. Bunun haricinde OSB’lerde bulunmayan çok sayıda sanayicilerimiz var. TOBB istatistiklerine göre 2012 yılı sonu itibariyle kapasite raporu almış 63.937 adet üretim tesisi ve burada çalışan 2.434.184 personel bulunmaktadır. Tüm ülke sanayisi ve burada çalışanlarımız üretim beklemektedir. Büyük bir sanayi potansiyeline sahip ülkemizde yapılabilecek işleri götürüp yabancı firmalara sunmak, Türk sanayisini işsiz bırakmak, onları yok saymak anlamına gelir. Kaldı ki Sanayicilerimizle yaptığımız görüşmelerde raylı ulaşım sistemlerinin sadece en az % 51 oranı ile değil, % 70 – % 100 yerlilik oranıyla üretebileceklerini vurgulamaktadırlar. Şu anda Türk Sanayisi o kadar hızlı gelişmektedir ki gerek alt yapı ve donanım, gerek bilgi, yetenek ve kapasite bakımından her şeyi üretebilecek güçtedir, yeter ki olması gereken devlet desteği kendilerine sağlansın. İlk 5 yıl içinde yüzde 80 katkı oranına çıkacak milli markalarımız hazırdır. Bunlar Tülomsaş, Tüvasaş, Durmazlar A.Ş, İstanbul Ulaşım A.Ş ve Bozankaya A.Ş gibi akla ilk gelen daha önce yerli ve milli üretimler yapmış firmalarımızdır. Bu firmalar ile işbirliği yapılarak milli markalarımız seri üretime ve üretim yapılması planlanan diğer yeni alanlara teşvik edilmelidir.

Türkiye’nin 20 yıllık projeksiyonunda yaklaşık 7000 metro ve LRT raylı ulaşım araçlarına ihtiyacı vardır. TCDD ihtiyaçları da düşünüldüğünde bunların ekonomik değeri 45 milyar dolar civarındadır.

2023 yılına kadar alınması planlanan Raylı Ulaşım Araçları;
Metro ve LRT araçları : 7000 adet, YHT seti : 106 adet, Dizel lokomotif : 350 adet, Elektrikli Lokomotif : 230 adet, Banliyö seti : 500 adet, DMU tren seti : 350 adet, Yük vagonu : 49,000 adet, Yolcu vagonu : 600 adettir.

ARUS olarak hedefimiz ;
Tüm bu planlanan raylı ulaşım araçlarının yerli olarak üretilmesi ve raylarda milli markalarımızın hizmet vermesini sağlamak olacaktır. Bunun için en az % 51 Yerli Katkı ile başlayarak tasarımından nihai ürüne kadar % 100 yerli üretim ve milli markalarımız ile sanayicilerimizin raylı ulaşım araç ve sistemlerinin üretimini gerçekleştirmesi ve dünya pazarlarında rekabet edebilecek güçte yer alması en büyük amacımızdır.
Global pazarda 2023 yılına kadar yaklaşık 2 trilyon dolarlık ihtiyaç olduğu görülmektedir. Türk Sanayisi bu pazardan niçin pay almasın? Bunun için Dünya oyuncusu firmalarımızı destekleyerek bu pazara girmesini sağlamamız gerekir. Örnek olarak Durmazlar tarafından üretilen İpekböceği markalı ilk Ulusal Tramvayımız, İstanbul Ulaşım tarafından üretilen RTE markalı tramvayımız ve Bozankaya tarafından Malatya için üretilen ilk Trambüs markalarımızın devamı olarak planlanan Milli Metro aracı, Tülomsaş,Tüvasaş ve Tüdemsaş tarafından üretilebilecek Milli Hızlı Tren, Milli Yolcu ve Yük trenlerinin yerli üretim ve milli markalarımız olarak 2023 yılına kadar gerçekleşmesi en büyük hedeflerimizdir.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.