TCDD Genel Müdürlüğü’nden hızlı tren açıklaması
TCDD Genel Müdürlüğü, hızlı tren hattının, mevcut hattan tamamen bağımsız, saatte 250 kilometre hıza uygun, yüksek standartlı elektrikli ve sinyalli çift hattan oluştuğunu bildirdi.TCDD Genel Müdürlüğü Basın ve Halkla ilişkiler Müşavirliği’nden yapılan yazılı açıklamada, TMMOB Makine Mühendisleri Odası tarafından 22 Temmuz’da açıklanan “Ulaşımda Demiryolu Gerçeği” raporunun, temelde bazı eksiklik ve yanlışları barındırdığı, ancak yıllardır göz ardı edilen bazı hususları içermesi nedeniyle Genel Müdürlük tarafından olumlu karşılandığı belirtildi.
Raporda “hızlandırılmış tren” ile “hızlı tren” kavramlarının karıştırıldığına yer verilen açıklamada, yüksek alt ve üst yapıya sahip hatlar üzerinde Otomatik Tren Koruma Sistemleri ile saatte 200 kilometre ve üzeri hız yapan trenlerin “hızlı tren” olarak tanımlandığı, bazı güzergahlardaki ihmaller nedeniyle hızları düşürülen hatlarda bakım ve onarım sonucu tekrar eski hızlarına kavuşturulan trenlere “hızlandırılmış tren” denildiği anımsatıldı.
TMMOB Makine Mühendisleri Odası’nın “hızlı tren çalışmalarından habersiz olmasının üzüntüyle karşılandığı” ifade edilen açıklamada, hızlı tren hattının, mevcut hattan tamamen bağımsız, saatte 250 kilometre hıza uygun, yüksek standartlı elektrikli ve sinyalli çift hattan oluştuğu kaydedildi.
Açıklamada, TCDD’nin, AB normları çerçevesinde saatte 250 kilometre hıza uygun olarak Ankara-İstanbul Hızlı Tren Projesi’ni hayata geçirme gayreti içinde olduğu belirtilerek, projenin tanımına sadık kalınarak sürdürüldüğünün bağımsız değerlendirme kuruluşlarından Alman TÜV-SÜD tarafından yapılan testlerle de belgelendiği anlatıldı.
Rapordaki Türk demiryollarının 50 yıldır ihmal edildiğine yönelik rakam ve verilerin doğru ve yerinde olduğu belirtilen açıklamada, özetle şöyle denildi:
“Ancak, bu tespiti yaparken mevcut durumun siyasal, sosyal ve ekonomik boyutları göz ardı edilmiş, nedensellik ilkesi üzerinde durulmamıştır. Tüm bu gerçeklerin yanında TCDD’nin son 5 yılda yaptığı çalışmalarla çağın gereklerine uygun işletmecilikle sürekli zarar eden kuruluş olmaktan uzaklaşıp modern taşımacılık yapma yönündeki çalışmaları göz ardı edilmiştir. AB mevzuatına uyum çalışmaları kapsamında hazırlanan Genel Demiryolu Çerçeve Kanunu ve TCDD Kanun taslakları ise bugüne kadar dağınık bir mevzuata sahip olan Türk demiryolu sektörünü yeniden düzenleme gayretidir.
TCDD’nin kurum yapısının parçalanması, taşınmazlarının satılması, istihdam azaltılması, teknik yeteneklerinin zayıflatılarak orta ve uzun erimde demiryollarının işbirlikçi yerli sermaye ile uluslararası yabancı sermayeye açılması hedeflenmiştir. Personel sayısındaki azalma, teknolojik gelişmelere paralel olarak makineleşme sonucu iş gücü ihtiyacındaki azalma ve tasarruf tedbirlerinden kaynaklanmıştır. TCDD yenileşme ve gelişmeyi temel ilke edinmiş, hantal bir kuruluş olma yerine çağın gerektirdiği teknolojik gelişmelere açık bir kuruluş haline gelmiştir.”
Kaynak