Dolar 42,8012
Euro 50,1583
Altın 5.973,25
BİST 11.341,90
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 13°C
Çok Bulutlu
İstanbul
13°C
Çok Bulutlu
Paz 13°C
Pts 13°C
Sal 14°C
Çar 13°C

Avrupa’da Demiryolu: Fiyat Rekabeti Analizi

Avrupa’da hava yolu, demiryolu fiyat rekabetinde demiryolu dezavantajlı.

Avrupa’da Demiryolu: Fiyat Rekabeti Analizi
6 Eylül 2025 18:38

Avrupa’da Demiryolu ve Hava Yolu Rekabeti: Greenpeace Raporunun Analizi

Avrupa’da ulaşım sektörünün geleceği, iklim kriziyle mücadele ve sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda şekilleniyor. Bu bağlamda, hava yolu ve demiryolu ulaşımı arasındaki rekabet, hem çevresel etkiler hem de ekonomik faktörler açısından kritik bir öneme sahip. Son dönemde yayınlanan bir Greenpeace raporu, Avrupa genelinde birçok hatta hava yolu seyahatinin, demiryolu seyahatinden daha ucuz olduğunu ortaya koyuyor. Bu durum, demiryolu sektörünün karşı karşıya olduğu zorlukları ve alınması gereken önlemleri gözler önüne seriyor. Bu makalede, Greenpeace raporunun bulgularını detaylı bir şekilde inceleyerek, demiryolu sektörünün mevcut durumunu, karşılaştığı sorunları ve geleceğe yönelik potansiyel çözümleri analiz edeceğiz.

Fiyat Farklılıklarının Ardındaki Gerçekler: Hava Yolu ve Demiryolu Karşılaştırması

Greenpeace’in araştırması, Avrupa’nın 31 ülkesinde 142 farklı güzergâhı kapsıyor ve bunların 109’unu sınır ötesi bağlantılar oluşturuyor. Rapor, incelenen güzergâhların %54’ünde uçak biletlerinin, tren biletlerinden daha ucuz olduğunu gösteriyor. Bu durum, özellikle Fransa, İspanya ve İngiltere gibi ülkelerde daha belirgin. Örnek vermek gerekirse, Barcelona–Londra rotasında uçak biletleri 14,99 € gibi düşük fiyatlara bulunabilirken, tren biletleri 389 €’ya kadar çıkabiliyor. Bu, yaklaşık 26 katlık bir fiyat farkına işaret ediyor. Öte yandan, trenlerin daha avantajlı olduğu güzergâhlar çoğunlukla Baltık ülkeleri ve Polonya gibi Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde yoğunlaşıyor.

Bu fiyat farklılıkları, sadece ulaşım maliyetleriyle ilgili değil, aynı zamanda uygulanan politikalarla da doğrudan bağlantılı. Havacılık yakıtından vergi alınmaması ve uluslararası uçak biletlerine KDV muafiyeti uygulanması, hava yolu şirketlerine önemli bir maliyet avantajı sağlıyor. Buna karşılık, demiryolu işletmecileri tam KDV ödemek, yüksek demiryolu erişim ücretleriyle karşılaşmak ve artan enerji maliyetlerini karşılamak zorunda kalıyor. Bu durum, demiryolu taşımacılığının rekabet gücünü olumsuz etkiliyor.

Demiryolu Sektörünü Etkileyen Faktörler ve Geleceğe Yönelik Çözüm Önerileri

Demiryolu sektörünün rekabet edebilirliğini artırmak için, öncelikle fiyatlandırma politikalarında adil bir denge kurulması gerekiyor. Havacılık sektörüne sağlanan vergi avantajlarının gözden geçirilmesi ve demiryolu şirketlerinin operasyonel maliyetlerinin düşürülmesi, önemli adımlar olabilir. Ayrıca, demiryolu altyapısına yapılan yatırımların artırılması, tren seferlerinin sıklığının ve kalitesinin yükseltilmesi, yolcu memnuniyetini artıracak ve demiryolu taşımacılığını daha cazip hale getirecektir.

TCDD (Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları) gibi ulusal demiryolu şirketleri, modernizasyon çalışmaları ve yeni hatların inşası ile sektördeki gelişmelere ayak uydurmalıdır. Özellikle, yüksek hızlı tren (YHT) hatlarının yaygınlaştırılması, seyahat sürelerini kısaltarak demiryolu taşımacılığının cazibesini artırabilir. UIC (Uluslararası Demiryolları Birliği) gibi uluslararası kuruluşların belirlediği standartlara uyum sağlamak ve en iyi uygulamaları benimsemek de sektörün gelişimine katkı sağlayacaktır.

Çevresel Etkiler ve Sürdürülebilir Ulaşım Modelleri

Ulaşım sektörünün çevresel etkileri, günümüz dünyasında giderek daha fazla önem kazanıyor. Hava yolu taşımacılığı, trenlere kıyasla yolcu-kilometre başına ortalama beş kat daha fazla CO₂ emisyonuna neden oluyor. Tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarıyla çalışan demiryolu ağları ile karşılaştırıldığında ise, havacılığın iklim üzerindeki etkisi 80 kat daha fazla olabiliyor. Bu durum, sürdürülebilir ulaşım modellerine geçişin aciliyetini ortaya koyuyor.

Demiryolu sektöründe, enerji verimliliğini artırmak ve karbon ayak izini azaltmak için çeşitli çalışmalar yürütülüyor. Güneş enerjili raylar, enerji geri kazanım sistemleri ve hibrit trenler gibi yenilikçi teknolojiler, demiryolu taşımacılığının çevresel etkilerini azaltmaya yardımcı oluyor. Bu teknolojilerin yaygınlaştırılması, sektörün sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasına önemli katkılar sağlayacaktır.

Hükümetlerin ve AB’nin Rolü: Politikaların Dönüştürülmesi

Greenpeace raporu, Avrupa Birliği (AB) ve ulusal hükümetleri, demiryolu taşımacılığını destekleyici politikalar uygulamaya ve ulaşım fiyatlandırmasını iklim hedefleriyle uyumlu hale getirmeye çağırıyor. Bu kapsamda, havacılık sektörüne sağlanan vergi avantajlarının kaldırılması, demiryolu altyapı yatırımlarının artırılması ve demiryolu şirketlerine teşvikler sağlanması gibi önlemler alınabilir.

AB’nin Ortak Ulaşım Politikası, demiryolu taşımacılığının geliştirilmesi ve hava yolu ile demiryolu arasındaki dengenin sağlanması için önemli bir rol oynuyor. Bu politika çerçevesinde, demiryolu ağlarının entegrasyonu, sınır ötesi tren seferlerinin kolaylaştırılması ve demiryolu sektöründe rekabetin artırılması hedefleniyor. Bu hedeflere ulaşmak için, hükümetlerin ve AB kurumlarının işbirliği içinde hareket etmesi gerekiyor.

Sonuç: Demiryolu Sektörünün Geleceği ve Sürdürülebilir Ulaşım

Greenpeace raporu, Avrupa’da hava yolu ve demiryolu arasındaki fiyat farklılıklarının devam ettiğini ve bu durumun, demiryolu sektörünün rekabet gücünü olumsuz etkilediğini açıkça ortaya koyuyor. Ancak, 2023’ten bu yana demiryolu güzergâhlarında görülen %14’lük artış, iyileşmelerin de mümkün olduğunu gösteriyor. Bu iyileşmeler, daha güçlü demiryolu bağlantıları ve daha az ultra-düşük maliyetli uçuşlarla sağlanmıştır. Gelecekte, demiryolu taşımacılığının daha rekabetçi hale gelmesi için, politikaların ve uygulamaların sürdürülebilirlik ve iklim hedefleri doğrultusunda dönüştürülmesi gerekiyor.

Demiryolu sektörünün geleceği, sürdürülebilir ulaşım modellerine geçişte kilit bir rol oynuyor. Hükümetlerin, AB’nin ve özel sektörün ortak çabalarıyla, demiryolu taşımacılığı daha erişilebilir, daha verimli ve daha çevreci hale getirilebilir. Bu sayede, hem iklim değişikliğiyle mücadeleye katkı sağlanacak hem de Avrupa vatandaşlarına daha iyi bir ulaşım hizmeti sunulabilecektir.