Dolar 41,9391
Euro 48,7999
Altın 5.540,56
BİST 10.941,79
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 21°C
Az Bulutlu
İstanbul
21°C
Az Bulutlu
Pts 24°C
Sal 21°C
Çar 18°C
Per 21°C

Alstom Hidrojen Lokomotifi: Almanya’da Sürdürülebilir Ulaşım

Alstom’un hidrojen lokomotifi, Salzgitter’de test ediliyor. Demiryolu sektörü, sürdürülebilirliğe geçiyor.

Alstom Hidrojen Lokomotifi: Almanya’da Sürdürülebilir Ulaşım
22 Eylül 2025 21:55

Demiryollarında Hidrojen Çağı: Alstom’un Salzgitter Denemesi ve Sektörün Geleceği

Demiryolu sektörü, iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda önemli bir dönüşümün eşiğinde. Fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltma ve çevresel etkileri minimize etme çabaları, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelimi hızlandırıyor. Bu kapsamda, hidrojen enerjisi demiryolu taşımacılığı için umut vadeden bir çözüm olarak öne çıkıyor. Alstom’un hidrojenle çalışan lokomotifinin Almanya’daki Salzgitter Group’un çelik üretim tesislerindeki test sürüşleri, sektörün bu alandaki potansiyelini gözler önüne seriyor. Bu makalede, projenin detaylarını, sektördeki genel eğilimleri ve geleceğe yönelik beklentileri derinlemesine inceleyeceğiz.

Raylı Sistemlerde Sürdürülebilir Enerji Çözümleri

Demiryolu sektörü, dünyanın en önemli ulaşım ağlarından biri olup, enerji tüketimi ve karbon emisyonları açısından önemli bir paya sahip. Geleneksel dizel lokomotifler, yüksek miktarda sera gazı salımı yaparken, elektrikli trenler ise enerji kaynağına bağlı olarak çevresel etkiler yaratabiliyor. Bu nedenle, demiryolu ulaşımında karbon ayak izini azaltmak için alternatif enerji kaynaklarına olan ihtiyaç giderek artıyor. Hidrojen, yanma sonucunda sadece su buharı ürettiği için temiz bir enerji kaynağı olarak öne çıkıyor. Hidrojen yakıt hücreleri veya doğrudan hidrojen yakıtlı motorlarla çalışan lokomotifler, sıfır emisyonlu bir ulaşım çözümü sunuyor.

Avrupa Demiryolları Birliği (UIC – Union Internationale des Chemins de Fer) gibi uluslararası kuruluşlar, demiryolu sektöründe sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemek için çeşitli çalışmalar yürütüyor. Bu çalışmalar, enerji verimliliğinin artırılması, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ve alternatif yakıt teknolojilerinin geliştirilmesi gibi alanları kapsıyor. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) da, demiryolu ağını modernize etme ve çevre dostu teknolojilere geçme konusunda önemli adımlar atıyor.

Alstom’un Hidrojen Lokomotifi ve Salzgitter Denemesi

Alstom’un hidrojenle çalışan lokomotifi, Salzgitter Group’un çelik üretim tesislerindeki deneme sürüşleri için özel olarak tasarlandı. Bu proje, Salzgitter şehri tarafından sağlanan 1.5 milyon Euro’luk destekle finanse ediliyor. Projenin amacı, demiryolu şantaj operasyonlarını karbonsuzlaştırmak. Testler, Eylül ayında başladı ve Ekim ayına kadar devam etmesi planlanıyor. Proje ortakları arasında VPS Verkehrsbetriebe Peine-Salzgitter, WTZ Roßlau, TU Braunschweig ve Fraunhofer Institute for Surface Engineering and Thin Films yer alıyor. Bu iş birliği, hidrojen teknolojisinin demiryolu sektöründeki uygulanabilirliğini değerlendirmek için önemli bir fırsat sunuyor.

VPS (Verkehrsbetriebe Peine-Salzgitter), üretim ağında cevher ve kömür gibi malzemelerin taşınması için 42 lokomotif işletiyor. Hidrojenle çalışan bir lokomotif, 15 ila 20 yıllık bir ömür süresi boyunca 3.000 tona kadar CO2 tasarrufu sağlayabilir. Bu, yaklaşık 650 otomobilin emisyonuna veya 200.000 ağacın karbon tutma kapasitesine eşdeğer bir miktar.

Sektörel Bakış: Mevcut Durum ve Gelecek Trendler

Almanya’da yaklaşık 1.000, Avrupa genelinde ise 4.000 civarında dizel şantaj lokomotifi kullanılıyor. Bu lokomotiflerin hizmet ömrü genellikle 50 ila 70 yıl arasında değişiyor ve her biri yılda ortalama 150 ton CO2 emisyonuna neden oluyor. Bu durum, demiryolu sektöründe yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişin aciliyetini ortaya koyuyor. Hidrojen teknolojisi, bu geçiş için önemli bir alternatif sunuyor.

Hidrojenin yanı sıra, batarya teknolojileri de demiryolu sektöründe umut vadeden çözümler arasında yer alıyor. Bataryalı trenler, özellikle elektrifikasyonun zor olduğu bölgelerde veya şantaj operasyonlarında kullanılmak üzere geliştiriliyor. Ancak, batarya teknolojileri henüz hidrojen kadar uzun menzil ve hızlı yakıt ikmali imkanı sunmuyor. Gelecekte, her iki teknolojinin de demiryolu sektöründe daha yaygın olarak kullanılması bekleniyor. Özellikle, Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakat hedefleri doğrultusunda, demiryolu ulaşımının karbon ayak izini azaltmaya yönelik çalışmalar hız kazanacak.

Şirket Stratejileri ve İş Birlikleri

VPS yönetici direktörünün belirttiği gibi, hidrojenle çalışan lokomotifin devreye alınması, Salzgitter Group içindeki devam eden dönüşümle uyumlu. Salzgitter Group, yüksek fırın yönteminden doğrudan indirgeme yöntemine geçiş yaparak, pig demir üretimini kademeli olarak dönüştürmeyi planlıyor. Bu süreçte, başlangıçta ağırlıklı olarak doğal gaz, daha sonra ise giderek artan oranda hidrojen kullanılacak. Bu strateji, Salzgitter Group’un karbon emisyonlarını azaltma ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşma çabalarının bir parçası.

Alstom, İsveç’in demiryolu ağını iyileştirmeye yönelik beş önlem içeren bir rapor yayınladı. Bu önlemler arasında, dakiklik, kapasite, altyapı, beceriler ve inovasyon yer alıyor. Bu tür stratejiler, demiryolu şirketlerinin verimliliği artırma ve müşteri memnuniyetini yükseltme hedeflerine hizmet ediyor. İş birliği ve ortaklıklar, demiryolu sektöründe inovasyonun ve sürdürülebilirliğin itici gücü olmaya devam edecek.

Sonuç

Alstom’un Salzgitter’deki hidrojenle çalışan lokomotif denemesi, demiryolu sektöründe yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişin önemli bir örneğini teşkil ediyor. Bu proje, hidrojen teknolojisinin şantaj operasyonlarını karbonsuzlaştırma potansiyelini değerlendiriyor ve sektörün geleceği için umut verici sonuçlar sunuyor. Projenin sonuçları, demiryolu şirketlerinin hidrojen teknolojisine olan ilgisini artıracak ve bu alandaki yatırımları teşvik edecektir.

Hidrojen teknolojisinin yanı sıra, batarya teknolojileri ve diğer sürdürülebilir enerji çözümleri de demiryolu sektöründe daha fazla yer bulacaktır. Önümüzdeki yıllarda, demiryolu ağlarının modernizasyonu, enerji verimliliğinin artırılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı gibi alanlarda önemli gelişmeler yaşanması bekleniyor. TCDD gibi kuruluşların da bu dönüşüme aktif olarak katılmasıyla, demiryolu ulaşımı daha sürdürülebilir ve çevre dostu bir yapıya kavuşacaktır.