TÜBİTAK, Elektrikli Lokomotif Üretimi İçin Düğmeye Bastı
Türkiye yerli otomobil projesinin ardından yerli lokomotif için de düğmeye bastı.
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’nün öncülüğünde TÜBİTAK’ta çalışmalar başladı. Ekimden bu yana E5000 Tip Elektrikli Lokomotif Geliştirilmesi Projesi için 160 kişilik ekip çalışıyor. 48 ayda tamamlanacak projeyle TCDD’nin ana hat yük ve yolcu taşıma ihtiyaçları karşılanacak. Modern sürüş sistemine sahip, 5.000 kilovat gücünde, 160 kilometre süratli ve TSI (Avrupa karşılıklı işletilebilirlik yönetmeliği) gerekliliklerine uygun bir elektrikli lokomotifin tasarımı ve prototip üretimi yapılacak. Sertifikasyon ve testler ile birlikte 4 yıl sürmesi planlanan proje sonucunda üretilecek elektrikli lokomotif, çekiş ve kontrol sistemleri Türkiye’de tasarlanmış ve üretilmiş en güçlü araç olma unvanına sahip olacak.
BABAYİĞİTLER BULUŞTU
Projede demiryolu araçları konusunda Türkiye’deki en yetkin kurumlar olan Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayii A.Ş. (TÜLOMSAŞ), TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) bir araya geldi. Oluşturulan konsorsiyum özel sektör işbirliği ile lokomotifin tasarımı ve prototip imalatı hayata geçirilecek. Projenin sonunda ortaya çıkacak prototipin sertifika alıp başarıyla devreye alınmasının ardından ilk aşamada TCDD 20 adet daha sipariş vererek lokomotif ihtiyacını yerli lokomotifle karşılamaya başlayacak. Proje ile 5000 kW ve daha büyük güçteki raylı taşıtların ve kritik alt sistemlerinin artık Türkiye yerli ve milli imkânlarla tasarlanabilmesi ve üretilmesi mümkün hale gelecek.
4 MİLYAR DOLAR KAZANDIRACAK
Türkiye’nin 2023 hedefleri doğrultusunda önümüzdeki yıllarda 500 adet lokomotifin alınması planlanıyor. Bir demiryolu aracının ortalama ömrü 30 yıl. Türkiye’nin kendi lokomotiflerini üretmesiyle birlikte 30 yıl boyunca lokomotifler için harcanacak yaklaşık 4 milyar doların büyük bir kısmı yurtiçinde kalacak.
LOKOMOTİF İHRAÇ EDER HALE GELİR
Yerli lokomotif projesi, Türkiye’nin sadece altyapı işletmecisi olmadığını, 2023 hedefleri doğrultusunda kendi ihtiyaçlarını milli tasarımlar ile giderebilecek güçte olduğunu gösterecek. Projeden elde edilecek tecrübe ve bilgi birikimi sayesinde, bundan sonra ihtiyaca uygun lokomotiflerin tasarım ve üretimlerinde yurtdışı bağımlılık kalkacak. Türkiye’nin fikri mülkiyet haklarına sahip olacağı teknolojinin ihracat edilmesi de mümkün olacak. Bu sayede Türkiye, dünyada lokomotif ihraç eden sayılı ülkelerden biri haline gelecek.