Ulaştırma Bakanı Yıldırım: İstifa etmeyeceğim
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Sakarya’da meydana gelen tren kazasının ardından yoğunlaşan eleştiriler üzerine basının karşısına geçti.Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Sakarya’da meydana gelen tren kazasının ardından yoğunlaşan eleştiriler üzerine basının karşısına geçti ve “Ben zoru görünce bırakıp kaçacak biri değilim. Yaptığım her işin arkasında duruyor ve savunuyorum. Verilecek bir hesap varsa onu da veririm. İstifa beklentileri, bize karşı yapılan haksızlıktır” dedi. Yıldırım, kazaların yüzde seksen beşine insan unsurunun sebep olduğunun altını da ısrarla çizdi.
Bakan Yıldırım, Sakarya’nın Pamukova İlçesi’ndeki tren kazasıyla ilgili olarak Pamukova Kültür Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, kazada 36 vatandaşın öldüğünü, 81 vatandaşın da yaralandığını belirtti; şu an itibariyle hayatını kaybedenlerden sadece 9’unun hastanelerde bulunduğunu, diğer cenazelerin sahiplerine teslim edildiğini söyledi.
Yaralılardan 28’inin halen hastanelerde tedavi edildiğini ve sağlık durumlarının iyi olduğunu, hayati tehlikelerinin bulunmadığını ifade eden Yıldırım, şöyle konuştu:
“Bu, hakikaten elim ve üzücü bir kazadır, ancak bu kazayı daha da önemli yapan, bir süreden beri uygulamaya koyduğumuz hızlandırılmış tren uygulamasıyla ilişkilendirilmeye çalışılmasıdır. Bugün var olan psikolojik ortam içinde bu konunun, bizim açımızdan savunulması kolay değildir. Esasen savunulacak husus da göremiyorum.”
Yıldırım, kaza yapan trenin ortalama hızının 106 kilometre/saat olduğunu bildirerek, şöyle devam etti:
“Hızlı trenin dünyadaki bilimsel tanımı 250 kilometre ve üzerindeki trenlerdir. 106 kilometre sürat yapan trenin hızlı tren olması mümkün değildir. Hızlandırılmış trenin 540 kilometrelik İstanbul-Ankara hattındaki ortalama hızı, saatte 90 kilometreydi. 16 kilometrelik bir iyileştirmeden bahsediyoruz. Bu iyileştirmeyle İstanbul-Ankara arasını 7 saatten 5 saate düşürmek nasıl oldu, bunu anlatayım. Demiryollarımız son 50 yıldır alt ve üst yapısında herhangi bir çalışma yapılmamış, yani demiryollarımızın rayları, traversleri ve balansı hiçbir şekilde elden geçirilememiştir. Bundan nedendir ki demiryollarımızda bu hatta, bundan daha büyük kazalar olmuştur. Düşük süratle gitmesine rağmen, son 50 yıllık istatistiklere göre, bu kaza 4. sırada yer almaktadır. Demiryollarında 90 ölümlü kaza yaşanmıştır.”
“HIZI, 106 KİLOMETRE OLARAK BELİRLEDİK”
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, “Kitapta belirlenen viraja giriş hızı 80 kilometredir. Kazadan sonra demiryolu teknik ekiplerinin trenin kara kutusu diye adlandırılan hız diyagramından tespit ettikleri hız 118 kilometredir. Bu, önemli bir tespittir. Ancak, bu kazanın nedenini anlamak için yeterli değildir” dedi.
Bakan Yıldırım, bu hatta kullanılan trenlerin lokomotiflerinin ortalama dizayn süratinin 140-160 kilometre, vagonların da 160 kilometre olduğunu belirterek, lokomotiflerin 140 kilometre hıza rahatlıkla ulaşabildiğini söyledi.
“Biz, hızı 106 kilometre olarak belirledik. Bu hattaki tüm vagon ve lokomotifleri de yeniledik” diyen Yıldırım, şöyle konuştu:
“Bir kazanın oluşması için çeşitli faktörlerin biraraya gelmesi lazım, sadece hızdan kaza oluşmaz. Alt ve üstyapının yetersizliği, çeken ve çekilen araçların teknik yapısı, kullanılan araçtaki insan hatası gibi… Sıfır kilometre otomobilde bile kaza ihtimali vardır. O bakımdan insan unsuru önemli rol oynar. Bu kazayı, dönüp dolaştırıp sadece 16 kilometrelik bir hız artışına bağlamak insafla bağdaşmaz. Bu olaydan siyaset yapmayı ayıp sayıyorum. Bunu da halka şikayet ediyorum. 50 sene hiç çivi çakılmayan demiryollarının 20 ayda yatırımlarını yüzde 300 artırdığımız bir dönemde bu kazayı fırsat bilip, bize karşı yönelenlerin ülkeye ve TCDD’ye yaptıkları kötülüğün sonuçlarını yıllar bize gösterecektir.
20 aydır Ulaştırma Bakanıyım. Göreve geldiğim günden beri de ülkenin ulaşım politikalarında gerekli dengeleri hazırlamak için projeler üretip öncelikli alanlarda çalışmalar yaptık. Demiryollarıyla ilgili Ankara-İstanbul Rehabilitasyonu, Hızlı Tren ve Tüp Geçit projeleri bunların en önemlilerinden birkaçıdır.”
“İSTİFA ET DENİYOR”
Yıldırım, kendisine yönelik “Bakan istifa etsin” sözlerinin sarfedildiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
“Bu soruyu merak ediyorsunuz. Bunun cevabını şöyle veriyorum: Ben zoru, zor anlarda bırakıp kaçacak bir adam değilim. Yaptığım her türlü işin ve uygulamanın arkasındayım. Bunun hesabını da gerekirse veririm. Bu kaza milletimizi derinden üzmüştür. Ölenlerin yakınlarının acılarını, onlar kadar hissedemiyoruz belki ama, daha bu psikolojiden kurtulmadan, insafsızca bu acıları bir kenara bırakarak; halkımızın demiryollarından daha iyi yararlanması, daha fazla konfor sağlanması yönündeki çalışmaların bir suç gibi gösterilmesini yüce milletin takdirine bırakıyorum.”
Demiryollarındaki Ankara-İstanbul güzergahı ele alındığında bu hatta virajlar, düz yollar ve makaslar bulunduğunu anlatan Yıldırım, şunları söyledi:
“Her noktada aynı hızı yapma şansınız yok. Demiryolları yöneticileri hangi noktada, ne hız yapılacağını belirlemişlerdir ve bir kitapta toplamışlardır. Bunu belirlemekle de kalmamışlar, bu bilgileri makinistin bulunduğu mahale asmışlardır. 100. kilometrede uygulanacak hız, viraja girerken ve çıkarken uygulanacak hız kuralları bellidir. Bu hızlandırılmış tren projesinde biz, 500 metre yarıçapındaki eğimlerin altındaki virajlarda eskiden uygulanan hızları hiç değiştirmedik. Ya nerede yaptık… 500 metreden büyük ve üst yerlerde hız artırımına gidilmiştir. Kazanın meydana geldiği virajın yarıçapı 345 metredir. Kitapta belirlenen viraja giriş hızı 80 kilometredir. Kazadan sonra demiryolu teknik ekiplerinin trenin kara kutusu diye adlandırılan hız diyagramından tespit ettikleri hız 118 kilometredir. Bu, önemli bir tespittir. Ancak, bu kazanın nedenini anlamak için yeterli değildir.”
BİLİM ADAMLARINDAN OLUŞAN TEKNİK HEYET
İşletmesini yapan ve idaresinden sorumlu Bakanlığın ve genel müdürlüğün yapacağı tespitin tarafsız olamayacağını anlatan Yıldırım, şöyle konuştu:
“Bu bakımdan tarafsız bir bilimsel bakışın bu kazada dikkate alınmasına karar verdik ve bu amaçla bilim adamları ve uzmanlardan oluşan bir teknik heyet teşkil ettik. Bu heyet 15 gün içinde çalışmalarını yapacak. Sonunda da raporu kamuoyuyla paylaşacağız. Bununlar da yetinmeyeceğiz. Yurtdışından demiryolculukta iyi durumda olan İngiltere, Fransa, Hollanda ve Japonya’dan uzman talebinde bulunacağız. Onların görüşlerini de alarak kamuoyuyla paylaşacağız. Bu kaza çok önemsendi. Gayet tabii önemsenecek. İnsanlar canlarını yitirdi. Bizim ümidimiz hiçbir insanın hayatını kaybetmemesidir. Dünyada kazalar oldu, gelecekte de kaza olmayacağını kimse garanti edemez. Eğer varsa, bu dünya gerçeğine uymuyor. İnsan hatasını önleyen bir sistem henüz keşfedilmedi.”
“ÇALIŞANLAR EĞİTİMDEN GEÇİRİLDİ”
Yıldırım, “hızlandırılmış trende hiçbir hazırlık çalışması yapılmadığı, hemen karar verildiği ve siyasi kararla uygulandığı” yönünde bazı iddialar ve yaklaşımlar bulunduğuna işaret ederek, şunları söyledi:
“Bu da kesinlikle doğru değildir. Bu proje 30 Mayıs 2003 tarihinde gündeme geldi. O tarihten itibaren 180 makas ile raylar değiştirildi. 10 yıldır bu ülkede ray değiştirilmiyor. Bu raylar dışarıdan alınıyordu. Biz geldik, rayları Karabük’te yaptırmaya başladık. O günden itibaren Karabük’ün kaderi değişti. Ayrıca, dövizin yurtdışına gitmesi de önlendi. Traversler değiştirildi, yol bakımları yapıldı ve kulplarda gereken kontroller yapıldı. İç ve dış rayların merkezkaç kuvvete esas kod farkları gözden geçirildi. Bunlar yapıldıktan sonra araç bakımları yapıldı, lokomotif ve vagonlar yenilendi.”
Yıldırım, bunları yaparken Ankara-İstanbul arasındaki yolu 3 ay trafiğe kapattıklarını bildirerek, şöyle devam etti:
“Herşeyi tamamladıktan sonra 2004 Mart sonunda 90 hemzemin geçitte tehlikeler tespit edildi. Buralarda da gerekli tedbirler alındı ve uygulamaya geçmeden önce tüm çalışanlar uygulanacak yeni sistem hakkında eğitildi. Gerekli eğitim çalışmalarından sonra yolcu taşımaya başlamadan önce 10 gün süreyle deneme seferleri yapıldı. Bunlardan birine ben de katıldım. Bu işler tamamlandıktan sonra 4 Haziran tarihinde İstanbul-Ankara arasında karşılıklı seferler başladı. Bu güne kadar 192 sefer tamamlanmıştır. Ve bu seferde de kaza meydana gelmiştir. Bu konuyla ilgili ne yazık ki bazı sivil toplum kuruluşları, siyasetçiler ve bilim adamları halkı yanlış bilgilendiriyorlar.”
“UZMANLAR EKİBİNİ ANKARA’YA DAVET ETTİK”
Bir öğretim üyesinin iddiaları üzerine 14 kişilik uzmanlar ekibini Ankara’ya davet ettiklerini ve hızlandırılmış trenin güvenli olup olmadığı yönündeki soruları cevaplandırmaya çalıştıklarını ifade eden Bakan Yıldırım, şöyle konuştu:
“Güvenirliği olmadığını söyleyen öğretim üyesi de vardı. Hızlandırılmış tren risk teşkil ediyor mu, devam edelim mi, durdurulmalı mı? diye. Bir günün sonunda (bu proje devam edebilir, ancak gerekli kontroller yapılırsa) dendi. İki öğretim görevlisi trenle dönüşlerini yaptılar. Bu seyahat sırasında benimle ve genel müdürle telefon görüşmesi yaparak bu korkunun yersiz olduğunu bildirdiler. Biz hiçbir şey yapmasaydık hiçbir şey olmazdı. Hiçbir iş yapmayan hata da yapmaz. Eğer hata varsa. Ama biz halka olan sorumluluğumuz gereği halkımıza hiçbir şey yapmamayı kendimize yakıştıramazdık. 15 yılda yapılamayan işi 15 ayda yaptık. O bakımdan büyük bir gönül rahatlığıyla söylüyorum ki bu proje ile ilgili her türlü tertibat önceden alınmıştır. Sadece tertibat alınmamış bu husus gerek bilim adamlarıyla proje uygulamaya konduktan sonra paylaşılmış, gerekse proje uygulanmaya konmadan önce TCDD’de 20 teknik elemanın hazırladığı raporla uygulamanın yapılmasında mahsur olmadığı, uygulamadan önce yapılan çalışmaları ihtiva eden bir doküman hazırlanmıştır.” Yıldırım, daha sonra şöyle devam etti:
“Bizimle özellikle siyaseten uğraşabilir, yıpratmak isteyebilirsiniz, ancak bunu yapayım derken demiryollarına, Atatürk döneminde başlayan ve 1946 yılına kadar büyük gelişme kaydeden, bu tarihten sonra unutulan demiryollarına kötülük yapmış olursunuz. Onun için bu kazada hayatını yitirenlere Allah’tan rahmet diliyor, yakınların acılarını paylaşıyor, yaralılara acil şifalar diliyorum. Kazanın oluşundan sadece 7 dakika sonra olay yerine 68 sivil savunma, arama-kurtarma elemanı, 6 itfaiye, 18 ambulans ve gönüllü 168 vatandaş katılmıştır. Bir saat içinde 19.50’den 20.45’e kadar geçen sürede bütün yaralılar hastanelere nakledilmiştir. Vefat edenlerin cesetleri 1 saatte hastanelere ulaştırılmıştır. Bu sürede Kızılay da kan desteğini sağlamıştır.”
“ARZUMUZ BUNDAN SONRA BÖYLE KAZALARIN YAŞANMAMASI”
“Arzumuz ve ümidimiz bundan sonra böyle kazaların yaşanmamasıdır” diyen Yıldırım, şöyle konuştu:
“Ama dünyanın hiçbir yerinde kazaları sona erdiren mucize buluş henüz gerçekleşmemiştir. Onun için biz gereken tedbirleri alacağız ve almaya devam edeceğiz. Hızlandırılmış tren projesi ne olacak sorusunun cevabı oluşturduğumuz uzman heyetin yapacağı çalışmalar sonucu ortaya çıkacak ve o zaman bunun kararını vereceğiz. O zamana kadar seferler devam edecek. Sadece bunun değil, hazırlanacak raporla ortaya çıkacak sonuç kimi sorumlu tutuyorsa, ben de dahil bunun hesabı verilecek ve gecikmeden gereği yapılacak.”
SORULAR
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Bakan Yıldırım, bir gazetecinin uzman heyetin raporunu ne zaman açıklayacağı ve hızlandırılmış tren uygulamasına devam edilip edilmeyeceği yönündeki sorusunu, şöyle yanıtladı:
“Uzman raporu 15 gün içinde hazırlanacak. Bu hizmetin durdurulması yönünde herhangi bir karar verilmedi. Burada hız konusunu bahsediyoruz. 100 kilometreden fazla hızdan bahsediyoruz. Burada hızın artırılmasından değil, bazı ilerlememelerin sağlanması, özellikle altyapının iyileştirilmesinden bahsediyoruz. Zaten bu hizmet başlamadan önce bazı altyapı çalışmaları yapılmıştı. Şu anda bir değerlendirme yapamıyoruz. Kazanın şu nedende meydana geldiği yönünde birşey diyemiyoruz. Bu kazanın teknik yönünü uzman heyet değerlendirecek.” Hızlandırılmış trenin kullanım kılavuzunda belirtilen hız limitlerinin üzerinde gidilmesi şeklinde baskı yapıldığı ve bazı makinistlerin işten ayrılıp ayrılmadığı yönündeki soruya ilişkin olarak da Bakan Yıldırım, “Hayır, yok böyle bir şey” dedi.
Yıldırım, kaza yerindeki vagonların vinçlerle kaldırılmasının delilleri etkileyip etkilemeyeceği yönündeki soruyu da, şöyle yanıtladı:
“Tren vagonları raydan çıkıp yan yatmış. Yaralıların ve vefat edenlerin cesetlerini aldık. Yaptığımız çalışma vagonları düzeltip altlarında herhangi bir ceset var mı yok mu diye kontrol etmektir. Yaptığımız çalışma delileri engellemez. Unutmayalım ki çalışmaya başlamadan önce fotoğraf çekip kameraya detaylarını aldık.”
Bakan Yıldırım, bir gazetecinin “kazada süratin etkisi oldu mu?” şeklindeki sorusunu “Ben kazanın nedeni (hızdır) veya (değildir) diye birşey söylemiyorum. Sadece bir tespiti paylaştım. Kazayı oluşturan birçok neden olabilir. Sanki bütün kazalar hızdan oluyormuş gibi göstermek doğru değildir. Birçok faktör kazanın oluşmasına neden teşkil edebilir bunu da uzmanlar belirleyecek” diye cevaplandırdı.
Demiryollarının ne zaman ulaşıma açılacağı yönündeki soruyu da yanıtlayan Bakan Yıldırım, “Çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmalar savcının kontrolü altında, onun izin verdiği nispetteki çalışmalardır. Bunlar biter bitmez demiryolunu açmamız lazım. Bir an önce tamamlanmasını hedefliyoruz” dedi.
Bakan Yıldırım, daha sonra olay yerine gelen Meclis Başkanı Bülent Arınç ile kaza alanında incelemelerde bulundu.