Dolar 42,8012
Euro 50,1583
Altın 5.973,25
BİST 11.341,90
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 13°C
Çok Bulutlu
İstanbul
13°C
Çok Bulutlu
Paz 13°C
Pts 13°C
Sal 14°C
Çar 13°C

Türkiye Demiryolları: Yeşil Teknoloji Yol Haritası

Demiryolları, biyolojik çeşitliliği artırmak için ekolojik yeniden canlandırma stratejileri geliştiriyor. Sürdürülebilir enerji ve hayvan koruma projeleri, sektörün çevreye duyarlılığını gösteriyor.

Türkiye Demiryolları: Yeşil Teknoloji Yol Haritası
20 Haziran 2025 14:50

“`html

Demiryolları ve Ekolojik Yeniden Canlandırma: Bir Yol Haritası

Giriş

Dünya genelinde biyolojik çeşitliliğin azalması ve toprakların bozulması giderek acil bir sorun haline gelirken, demiryolu sektörü kritik bir fırsatla karşı karşıyadır. WWF’nin (Dünya Doğayı Koruma Fonu) “Yaşayan Gezegen” raporuna göre 1970’ten bu yana vahşi yaşam popülasyonlarında %69’luk bir düşüş ve IPBES’in (Biyosfer ve Ekosistemlerin Biyolojik Çeşitliliği Hakkında Hükümetlerarası Bilim-Politika Platformu) raporlarında 2010-2015 yılları arasında geniş orman alanlarının kaybı, sektörün tepkisinin ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Bu makale, genellikle en sürdürülebilir motorlu ulaşım aracı olarak kabul edilen demiryolu sektörünün, geniş altyapısını çevresel fayda için nasıl kullanarak pasif bir katılımcıdan ekolojik yeniden canlandırmanın proaktif bir savunucusu haline gelebileceğini inceleyecektir. UIC (Uluslararası Demiryolu Birliği), demiryolu hatları boyunca ekosistemleri korumak ve restore etmek ve demiryolu işletmelerine biyolojik çeşitlilik hususlarını entegre etmek için yenilikçi stratejileri savunarak bu çabaların ön saflarında yer almaktadır.

Bölüm 1: Raylı Sistemlerde Sürdürülebilir Enerji Çözümleri

Bu bölüm, demiryolu sektörünün ekolojik yenilenmeyi desteklemesi için enerji verimliliği ve sürdürülebilir yaklaşımlarını ele alıyor. TCDD (Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları) gibi demiryolu şirketleri, enerji tasarrufu sağlayacak yeşil teknoloji yatırımları ve hibrit/elektrikli lokomotif kullanımı gibi yenilikçi çözümlere odaklanmalıdır. Ayrıca, altyapıdaki yenilenmeler, malzeme seçiminde çevre dostu tercihler ve enerji verimliliği odaklı çözümler sayesinde sürdürülebilirlik sağlanabilir. Uluslararası standartlar ve dünyadaki iyi uygulamalar incelenerek Türkiye’nin demiryolu sektörü için sürdürülebilir enerji çözümlerinin nasıl geliştirilebileceği ve uygulanabileceği analiz edilecektir. UIC’nin rolü ve sürdürülebilir enerji konusunda uluslararası işbirliği öne çıkarılacak.

Bölüm 2: Vahşi Hayatı Koruma: Çatışmaları Önleme ve Yaşam Alanlarını Koruma

Demiryolu sektörüyle karşı karşıya kalan en acil sorunlardan biri, hem hayvan refahı hem de operasyonel güvenlik için önemli tehditler oluşturan vahşi hayvanlarla tren kazaları riski. Demiryolları, bu riskleri azaltmak için çeşitli önlemleri aktif olarak uygulamaya koymaktadır. Modüler parçalar ve darbeye dayanıklı özellikler ile güçlendirilmiş vagonlar, bir çarpışmanın ardından oluşan duruş sürelerini en aza indirmeye yardımcı olur. Altyapı tarafında ise geleneksel çitlerden ve hayvan geçiş yollarından ses engelleme sistemleri gibi daha gelişmiş teknolojilere kadar çeşitli çözümler bulunmaktadır. Faun’Trap®, Sanglipass®, ve Strail Grid® gibi teknolojilerin hayvanların raylara girmesini engellemek için kullanımı yaygınlaşmaktadır. Biyomimetik ses sistemleri ve drone izleme gibi yeni çözümler de araştırılmaktadır. Yerel paydaşlarla (örneğin çiftçiler ve avcılar) işbirliği, alan özelliklerine göre uyarlanmış çözümler sağlamak ve etkinliklerini en üst düzeye çıkarmak için çok önemlidir.

Bölüm 3: Biyolojik Çeşitlilik Kazancı: Gelişen Düzenleme Taleplerini Karşılama

Demiryolu sektörü, AB Doğal Alanların Yeniden Canlandırılması Yasağı ve Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (CSRD) gibi biyolojik çeşitlilik hedeflerini vurgulayan gelişen düzenleme çerçevelerine uyum sağlamalıdır. Bu, standartlaştırılmış biyolojik çeşitlilik göstergelerini, ekosistem değerlendirme yaklaşımlarını ve etki odaklı stratejileri benimsemeyi gerektirir. Demiryolu işletmecileri, basit bir uyumdan öteye geçerek net biyolojik çeşitlilik kazanımı hedeflemelidir. UIC’nin Ekolojik Değerlendirme Projesi (ECOV4R), bu yönde önemli bir adımdır. ECOV4R, demiryolu işletmecilerine, demiryolu arazisi tarafından sağlanan ekosistem hizmetlerini sistematik olarak değerlendirmek, nicelleştirmek ve değerlendirmek için sağlam bir çerçeve sunmaktadır. ECOV4R, ‘doğa dostu altyapı’ olan bitkili şeritler, dolgular ve çevre alanlara odaklanmaktadır. 2026’ya kadar uygulamacıları açık, tutarlı ve denetlenebilir bir çerçeveyle donatmayı amaçlamaktadır.

Bölüm 4: Bitki Yönetimi: Doğaya Dayalı Çözümleri Kabul Etme

Zararlı kimyasallara dayalı geleneksel bitki kontrol yöntemleri artık sürdürülebilir değildir; bu nedenle yenilikçi, iklim dirençli, doğaya dayalı çözümlere geçiş gereklidir. Entegre yaklaşımlar, varlık yönetimini iyileştirir, yamaç kararlılığını artırır, istilacı türleri kontrol eder, uzun vadeli maliyetleri azaltır ve çok fonksiyonlu arazi kullanımını teşvik eder. UIC projeleri (örneğin TRISTRAM, REVERSE), zararlı böcek ilaçlarından uzaklaşmanın acil ihtiyacını ele almaktadır. REVERSE (Demiryollarının Vahşi Hayvanlar Üzerindeki Ekolojik Etkileri) projesi, yeşil ve mavi altyapının doğrusal varlıklara nasıl entegre edilebileceğini göstererek geleneksel gri altyapıyı ekolojik koridorlara dönüştürmek için kapsamlı bir yaşam alanı yönetimi stratejisi sunmuştur. UIC, Avrupa Altyapı ve Ekolojik Ağ (IENE) ile ortaklık kurarak, demiryolu altyapısı geliştirme boyunca ekolojik sürdürülebilirliği yerleştirmek için uzun vadeli işbirliği için bir çerçeve oluşturmaktadır.

Bölüm 5: ECOV4R Pilotları: Gerçek Dünya Uygulamaları

ECOV4R projesi, çerçevesinin etkinliğini değerlendirmek için şu anda iki önemli yerde pilot uygulamaya alınmıştır. Birinci uygulama İngiltere’de, Network Rail Cotswold Hattı’nda, havza ölçeğinde sel riskinin azaltılması, biyolojik çeşitlilik ve karbon faydaları için doğaya dayalı müdahaleler test edilmektedir. Bu pilot, demiryolu koridorlarının nasıl hayati yeşil altyapı görevi gördüğünü göstermektedir. İkinci uygulama ise İspanya’da, ADIF (Administrador de Infraestructuras Ferroviarias) tarafından Valladolid ile León arasında kurulan hızlı tren hattında, 16 km’lik bir hızlı tren hattına ECOV4R geriye dönük olarak uygulanmaktadır. Amaç, ağaçlandırma ve bataklıklar gibi azaltıcı önlemlerin değerini değerlendirmektir. Bu pilot uygulamalar, ECOV4R’nin geleneksel çevresel etki değerlendirmelerini, uzun vadeli ekosistem faydalarını yakalayarak nasıl güçlendirebileceğini göstermektedir.

Sonuç

Demiryolu sektörü, ekolojik restorasyon ve biyolojik çeşitlilik korunmasına önemli ölçüde katkıda bulunma potansiyeline sahip kritik bir kavşakta bulunmaktadır. Proaktif risk azaltma, bitki yönetiminde doğaya dayalı çözümlerin benimsenmesi ve ECOV4R gibi kapsamlı biyolojik çeşitlilik etki değerlendirme araçlarının uygulanmasıyla demiryolları, faaliyetlerini ekolojik olarak faydalı faaliyetlere dönüştürebilir. Uyum odaklı müdahalelerden öteye geçerek aktif olarak net biyolojik çeşitlilik kazanımı aramak, sektörün sürdürülebilirliğe olan bağlılığını göstermesi ve yeşil ulaşımda lider konumunu güçlendirmesi anlamına gelir. UIC’nin uzun vadeli girişimi olan ACORN (Demiryollarını ve Doğanın Yeniden İyileştirilmesini Bağlama İttifakı), doğanın olumlu eylemlerini desteklemek, güvenliği ve ekolojiyi entegre etmek, iklim dirençli arazi stratejilerini yönlendirmek ve uyumlu raporlama ilerletmek için merkezi bir rol oynuyor. Bu yaklaşım, sektörün değişen çevre düzenlemeleri ile başa çıkmasına yardımcı olmanın yanı sıra demiryolu altyapısının çevresel ve ekonomik performansını artıracak ve küresel ulaşım için daha sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunacaktır. Demiryolu sektörünün evrimi sürecinde, sektör genelindeki ve paydaşlarla olan işbirliği, sektörü ekolojik yeniden canlandırmadaki önde gelen bir güç olarak geliştirmek için kritik öneme sahip olacaktır.

“`